Medya

Türkiye-Birleşik Krallık Serbest Ticaret Anlaşmasının iki ülke ticaretine etkilerinin ele alındığı ve Genel Müdürümüz Rıza Mehmet KORKMAZ'ın da panelist olarak katıldığı, YYSD tarafından düzenlenen panele ilişkin haber, Dünya Gazetesinde yer aldı

Türkiye-Birleşik Krallık Serbest Ticaret Anlaşmasının iki ülke ticaretine etkilerinin ele alındığı ve Genel Müdürümüz Rıza Mehmet KORKMAZ'ın da panelist olarak katıldığı, YYSD tarafından düzenlenen panele ilişkin haber, Dünya Gazetesinde yer aldı

Türkiye’nin Birleşik Krallık ile imzaladığı “Serbest Ticaret Anlaşması” ve bunun sonuçlarını Yetkilendirilmiş Yükümlü Derneği’nin (YYSD) düzenlediği webinar'da ele alındı. YYSD’nin Youtube kanalından yayınlanan programda Brexit sürecinin AB ile İngiltere arasında netleşmesinden sonra, Türkiye’nin ne kadar önemli bir işbirliğine imza attığını gördük. Ticaretteki devamlılık için yapılan bu STA ile dış ticaretimizin daha da büyüyeceği anlaşılıyor.

Türkiye’nin İngiltere ile olan ticaretinde Almanya’dan sonra ikinci sırada olduğunu hatırlatan YYSD Başkanı Altay Yegin, 538 olan yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası (YYS) olan firmanın ihracatımızın yüzde 29’unu ithalatımızın da yüzde 35’ini gerçekleştirdiğini söyledi. Yegin, karşılıklı tanıma ile İngiltere’deki bin 117 YYS sahibi firma ile dış ticaretin artacağına dikkat çekti.

"25 yıllık kazanılan haklarımızı koruduk"

Ticaret Bakan Yardımcımız Rıza Tuna Turagay, İngiltere’de 11,2 milyar dolar ihracat yaptığımızı hatırlatarak, ihracatımızda ikinci, dış ticaret fazlası verdiğimiz ülkeler arasında da birinci sırada olduğumuzu vurguladı. Turagay, 5,6 milyar dolar dış ticaret fazlamız var dedi. 2020 yılında Birleşik Krallığa yaptığımız ihracatımızı yüzde 1,5 artırdığımızı belirten Turagay, toplam ihracatın yüzde 6 düştüğü bir yılda İngiltere’ye ihracatın artmasının önemine değindi. Turagay “STA’yı imzalamamış olsaydık, bir anda yüzde 18’lere kadar uzanan gümrük vergileriyle karşı karıya kalacaktık. Düşünün bir gün önce gümrük birliğinden dolayı bir avantajınız var. Ama bir gün sonra bunu kaybediyorsunuz. Diğer yandan İngiltere 60 ülke ile serbest ticaret anlaşması imzaladı. Bundan önce bizim rakibimiz olmayan ülkelerle de karşı karşıya da kalacaktık. 2017 yılından beri teknik müzakereler başladı. Bizim AB ile devam eden gümrük birliği nedeniyle AB ile STA imzalamadan aynı ticaret politikalarını uygulamak zorunda olduğumuz için, Türkiye’nin Birleşik Krallıkla STA imzalama imkanı yoktu. 24 Aralık’ta Brexit süreci sonuçlanınca sayın bakanımız Ruhsar Pekcan 29 Aralık’ta anlaşmayı imzaladı. Buna ilaveten kendi içimizdeki düzenlemeleri de hızla yaptık. Cumhurbaşkanımız da imzaladı. Böylece 25 yıllık kazanılan haklarımızı koruduk” dedi.

Tuna Turagay, bundan sonra ise menşe kurallarında AB ile güncelleme yapılacağını söyledi. Turagay “STA’da ayrıca bir gözden geçirme maddesi var. Hizmetler, yatırımlar ve ileri tarım konuları da var. Nihai amacımız bunun bir ticari entegrasyona dönüşmesidir. Gümrük Birliği’nin de güncellenmesi temel önceliğimiz olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.

"Kamu ihalelerini bile içerebilir"

Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki ticaretin yüzde 90’dan fazlası AB ve Türkiye arasındaki imtiyaz anlaşması ve gümrük birliği yoluyla gerçekleştiğini vurgulayan Birleşik Krallık Ankara Büyükelçisi Sir Domonick Chilcott da, “Yani artık bu anlaşmaların bir parçası değiliz. Bunun için Türkiye ile ticaretimizin devamlılığını sağlamamız gerekiyordu. Bu anlaşma yeni alanları da kapsayacak. Örneğin taze tarım ürünleri, hizmetler veya dijital ekonomide yapılacak işler var. Hatta kamu ihalelerini bile içerebilir” dedi.

Serbest ticaret anlaşmasının imzalanmasında yoğun bir çalışma temposu ile bu başarının altına imzası olan Londra Büyükelçimiz Ümit Yalçın, “Geçen yıl iki önemli dileğim oldu. Birincisi COVID aşısının bulunması, diğerinin de imzalanan STA ile İngiltere ile Türkiye arasındaki ticaretin taçlanmasıydı. Onun için de çok mutluyum. Bizim dışımızda pek çok konuyla ilişkisi olan, çok bağlantılı bir süreç sonunda emeklerimiz karşılıksız kalmadı. Dünyanın pek çok kıtasında iki ülkenin de çok sayıda ticari ilişkisi var. İngiltere’nin dünyanın 5. büyük ekonomisi olduğunu da hatırlarsak yapılan anlaşmanın önemi daha da artar. Anlaşmanın stratejik, ekonomik ve siyasi sonuçları var” dedi.

"Menşe esaslı ticarete geçildi"

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle konuşmasında iki ülke arasındaki ticaretin kesintiye uğramadan ve devam eden ticarette vergi yüklerinin olmaması adına önemli olduğunu söyledi. Gülle “Böylece gümrük birliğinin 25 yıl boyunca sağladığı avantajı böylece korumuş olduk. Eklenen bir hükümle hizmetler, yatırımlar ve ileri tarım alanlarının da dahil edilecek olması önemlidir. Ayrıca YYS sürecinde karşılıklı tanıma sürecinin de başlatılması sevindirici oldu. Birleşik krallık bir yıl boyunca süreç tamamlanana kadar CE sürecini tanıyacak. Ardından da kendi sertifikaları işlemeye başlayacak. Artık ticarette Menşe esaslı ticarete geçildi. Bu süre içinde bir yıl ATR belgeleri de tanınmaya devam edilecek” dedi.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye Birleşik Krallık İş Konseyi Başkanı Osman Okyay “2003 ile 2019 arasında Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırımların yüzde 7’si Birleşik Krallık kaynaklıdır. İngiltere’nin üçüncü ülkeler üzerinden yaptığı yatırımlar buna dahil değildir. Yine 2000 yılında 8 Birleşik Krallık menşeli şirket varken bugün bu rakam 451’e ulaştı. Doğrudan yapılan İngiliz yatırımları toplamı 2000 yılında 1,5 milyar dolarken 2019’da 7 milyar dolar oldu. Yatırımlarda en büyük payı yüzde 62 ile hizmetler sektörü alıyor. Bunu yüzde 38 ile sanayi sektörü takip ediyor. Beyaz eşya, tekstil, hazır giyim, otomotiv gibi sektörler ilk sırada yer alıyor. İngiltere için de durum aynı. Dolayısıyla bu STA iki ülke için de tarihi bir yeri var. 25 yıllık kazanımlar korundu. Mükemmel bir zamanla ile gerçekleşti” dedi.

"Yüzde 75 vergi yüküyle karşılaşacaktık"

PWC Türkiye Ülke Kıdemli Ortağı Cenk Ulu da STA’nın zamanlamasına dikkat çekiyor. Ulu, “Bunu başaramasaydık ne olura baktığımızda, ürünlerimiz yüzde 75 vergi yüküyle karşılaşacaktı. Bizim analizlerimizde de özellikle tekstil, elektrikli ev aletleri, kahverengi eşyada yüzde 6’ya yakın bir daralma görecektik. Bu yüzden anlaşma Türkiye için büyük başarıdır. Bu tarz anlaşmaların yapılması kırılgan olan yabancı sermayenin Türkiye’ye gelmesi için de olumlu bir hava yaratıyor. Ayrıca 2,5 milyar dolar da Türkiye’den İngiltere’ye giden bir yatırımcı da var. Sağlık, inovasyon ve savunma sanayinde de önemli adımlar atılabilir” dedi.

"Ticaretin yüzde 95'i vergi dışı" oldu

Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler konusunda uzun yıllar genel müdürlük yapan ve halen Ünsped Gümrük Müşavirliği Genel Müdürü Rıza Mehmet Korkmaz da konuşmasında, bu bir devamlılık anlaşmadır diyor. Korkmaz “Türkiye şu anda İngiltere ile yaptığı ticaretin yüzde 95’i için vergi muafiyeti sağlamış durumda ve bunun gümrük vergisi karşılığı 10,7 milyar dolar. Türkiye bu kadar vergiyi ödemekten kurtulmuş oldu. Anlaşmasız Brexit gerçekleşmiş ve Türkiye İngiltere ile STA’yı yapamamış olsaydı, Türkiye olumsuz etkilenen birinci ülke olacaktı. Artık Menşe esasları yürürlükte olacak. Gümrüğe gelen malların 48 saat içinde işlemlerinin sonuçlandırılması anlaşmada var. Bu da dış ticareti olumlu etkileyecektir” dedi.

TURKTRADE Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Çaycı da “Türkiye’nin ihracatında Avrupa ülkelerinin önemli bir yeri var. İngiltere ihracatımızda yüzde 7 değeri olan bir ülke. Türktrade üyeleri açısından baktığımızda, İngiltere’ye yapılan toplam ihracatın mesela otomotivde üyelerimizin ihracattaki payı yüzde 43, hazır giyimde yüzde 7,9, elektrik elektronikte yüzde 100, demir ve demir dışı yüzde 47,7 sini ihraç ediyor. O yüzden İngiltere bizim için çok önemli. Rakamlardan ziyade yoğunluğu da artırmak lazım. Batı ülkelerinin Türkiye kişi başı ihracatı Türkiye’nin tam 12 katıdır. Yani nüfus artışı kadar ihracatı artıramıyoruz. İhracattaki 1,1 dolar olan değeri artırmak lazım. Bu değer İngiltere’de daha yüksek ve vazgeçilmez bir ülkedir. Ticaret Bakanlığımız bu başarısı onun için çok anlamlı oldu” diyerek sözlerini tamamladı.