Remzi AKÇİN
UGM Yönetim Kurulu Başkanı
Günümüzdeki anlamıyla gümrük teşkilatındaki yapılanma, 1861’de hayata geçen Rüsumat Emaneti kurumuyla başlıyor. 1931’de Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti oluşturuluyor. Gümrük ve İnhisarlar Vekâletinin adı 1945’te “Gümrük ve Tekel Bakanlığı” diye değişiyor. 1983’te Maliye ve Gümrük Bakanlığı kuruluyor. Gümrükler 1993’te Maliye Bakanlığından ayrılarak Gümrük Müsteşarlığı” adıyla Başbakanlığa bağlanıyor. 2011’de Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ihdas ediliyor. 2018’de Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı lağvedilerek her ikisinin fonksiyonu Ticaret Bakanlığı çatısı altına alınıyor. Böylelikle gümrük idaresi 1931’den sonra ilk kez adında “gümrük” teriminin geçmediği bir bakanlığın bünyesine dâhil oluyor.
Cumhuriyet’in kurulduğu 1923 yılından 2022 yılına kadar ihracat 5.004 kat artarak 50,79 milyon $’dan 254.170,94 milyon $’a; ithalat ise 4.187 kat artarak 86,87 milyon $’dan 363.710,11 milyon $’a ulaşmıştır. Bu dönemde dış ticaret hacminde ise 4.488 kat artış olmuştur. Sadece bu istatistik bile gümrük idaresinin 100 yıllık süreçteki önemini göstermektedir.
Devletler var olduğu sürece vergi alınmış, yabancı malın satıldığı veya ülke topraklarından geçtiği her durumda da gümrük vergisi tahsil edilmiştir. Bu bilgiye dayanarak “yeryüzünde eski mesleklerden birinin gümrükçülük olduğu” söylenir. Buna delil olarak da hem Matta hem de Yuha İncili’nde gümrük vergisi toplayanlardan söz edildiği belirtilir. Okuyucuların değerlendirmeleri için her iki İncil’de yer alan metinleri aktararak konuya başlamak istiyorum.
Luka 18: 9-14 / Ferisi ve Vergi Görevlisi
Kendi doğruluklarına güvenip başkalarına tepeden bakan bazı kişilere İsa şu benzetmeyi anlattı: “Biri Ferisi, öbürü vergi görevlisi iki kişi dua etmek üzere tapınağa çıktı. Ferisi ayakta kendi kendine şöyle dua etti: ‘Tanrım, öbür insanlara –soygunculara, hak yiyenlere, zina edenlere– ya da şu vergi görevlisine benzemediğim için sana şükrederim. Haftada iki gün oruç tutuyor, bütün kazancımın ondalığını veriyorum.’
Vergi görevlisi ise uzakta durdu, gözlerini göğe kaldırmak bile istemiyordu, ancak göğsünü döverek, ‘Tanrım, ben günahkâra merhamet et’ diyordu.
Size şunu söyleyeyim, Ferisi değil, bu adam aklanmış olarak evine döndü. Çünkü kendini yücelten herkes alçaltılacak, kendini alçaltan ise yüceltilecektir.”
Matta 17: 24-27
Kefarnahum'a geldiklerinde, iki dirhemlik tapınak vergisini toplayanlar Petrus'a gelip, “Öğretmeniniz tapınak vergisini ödüyor, değil mi?” diye sordular.
Petrus, “Ödüyor.” dedi.
Petrus eve gelince, daha kendisi bir şey söylemeden İsa ona, “Simun, ne dersin?” dedi. “Dünya kralları gümrük ya da vergiyi kimlerden alır? Kendi oğullarından mı, yabancılardan mı?”
Petrus'un, “Yabancılardan.” demesi üzerine İsa, “O halde oğullar muaftır.” dedi.
“Ama vergi toplayanları gücendirmeyelim. Göle gidip oltanı at. Tuttuğun ilk balığı çıkar, onun ağzını aç, dört dirhemlik bir akçe bulacaksın. Parayı al, ikimizin vergisi olarak onlara ver.”
Doğal olarak Türk gümrük tarihi de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla başlamıyor. İpek Yolu’na yüzyıllarca hükmeden Türk devletlerinde de gümrük teşkilatının var olduğu tespitini yapmak gerekir. Ancak bizim amacımız, bu kronolojiden Cumhuriyet Dönemi’ni esas alan 100 yıllık bir kesiti dönemsel olarak okuyucuların bilgisine sunmak.
1909-1931 MALİYE NEZARETİ RÜSUMAT MÜDİRİYETİ UMUMİYESİ
Bugünkü gümrük teşkilatının başlangıcını Rüsumat Emaneti olarak almak en doğru yaklaşımdır. 1859 yılında Taşra Gümrük İdareleri, İstanbul Emtia Gümrük Eminliğine bağlanmış ve 1861 yılında da bu kurumun adı "Rüsumat Emaneti" olarak değiştirilmiştir. 12 Temmuz 1909 tarihli bir kararla Rüsumat Emaneti kaldırılarak gümrükler ve bağlı kuruluşları “Rüsumat Müdiriyeti Umumiyesi” (Gümrükler Genel Müdürlüğü) çatısı altında yapılandırılmış; Genel Müdürlük, Maliye Nezaretine bağlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda da değişmeyen bu yapı 1931 yılına kadar devam etmiştir.
Kararda, gümrük idaresinin Maliye Nezaretine (Bakanlığına) bağlanmasının gerekçesi olarak; gümrüklerin devlet gelirini toplayan bir kurum olması, bu gibi kurumların birçok Avrupa ülkesinde, Maliye Nezaretine bağlı bulunması yer almaktadır.
Gümrüklerin Maliye Nezareti bünyesinde tek bütçe ve aynı çatı altında yürütülmesi, işlemlerin gecikmesi başta olmak üzere bazı güçlüklere yol açmıştır. Bunun önlenmesi amacıyla 1909 tarihli nizamnameyle gümrükler, Maliye Nezaretine müstakil bütçe ve muhtar bir sistemle bağlanmıştır.
İkinci Meşrutiyet Dönemi’nde gümrüklerde uygulanan gümrük mevzuatı Cumhuriyet Dönemi’nde de uygulanmıştır. 1916 tarihli Gümrük Tarifesi, 1499 sayılı Gümrük Tarife Kanunu’nun 1929 yılında yürürlüğe konulmasına kadar gümrüklerde uygulanmıştır. Aynı şekilde, “Batılı ülke gümrük kanunları” incelenerek, modern nitelikte bir gümrük kanunu hazırlanmış ve bu kanun 1918 yılında yürürlüğe konulmuştur. Ayrıca, 11 Nisan 1918 tarihli Gümrük Kanunu, 1949 yılında 5383 sayılı Gümrük Kanunu yürürlüğe konuluncaya kadar bazı değişikliklerle uygulanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda gümrük idaresi gerek merkez gerekse taşra gümrük teşkilatının yapılandırıldığı “1914 yılı Rüsumat Salnamesi’nde yer alan teşkilat yapısına sahipti. Salnameye göre merkez teşkilatı; Rüsumat Müdiriyeti Umumiyesi, Müfettişler Dairesi, Genel Yazışmalar, Memurin ve Levazım Dairesi, Umumi Harbiye Dairesi, Hukuk Müşavirliği, Tahlilhane, Matbaa, Daire Müdürlüğü, Muhafaza Müdürlüğü, Aktarma Kalemi ve Osmanlı Sahillerinin Muhafazasına Memur Vapur Mürettebatı ile alt birimlerinden oluşmaktaydı. Taşra teşkilatı ise İstanbul, Galata, Maa Mülhakat Haydarpaşa, İzmir, Beyrut, İskenderun, Bağdat, Cidde, Yemen, Trabzon, Maa Mülhakat Edirne gümrük başmüdürlükleri ile bunların bağlantılarından oluşmaktaydı.
Taşra gümrük idareleri üç sınıfta yetkilendirilmiştir. Birinci sınıf gümrük idareleri, herhangi bir istisna olmaksızın her çeşit eşyanın gümrük işlemlerini yapmaya yetkilidirler. İkinci sınıf gümrük idareleri, gümrük kimyahanelerinde tahlil yapılmasını gerektiren işlemler hariç tüm eşyanın gümrük işlemlerini; üçüncü sınıf gümrük idareleri ise, sadece yolcu beraberinde getirilen eşyanın işlemleri ile her çeşit iç ticaret ve ihracat eşyasının işlemlerini yapmaya yetkilidirler. Bu yetki sınıflandırması hala geçerlidir.
1931-1945 GÜMRÜK VE İNHİSARLAR VEKÂLETİ
Cumhuriyet’in ilk dokuz yıllık döneminde, yeni Gümrük Tarifesi’ni hazırlamak üzere Bakanlar Kurulu Kararı ile bir komisyon kurulmuş ve komisyonun çalışmaları sonucunda spesifik sistemi esas alarak hazırlanan 1/6/1929 tarihli, 1499 sayılı "Gümrük Tarifesi Kanunu" 1 Ekim 1929 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanun nedeniyle gümrük vergilerindeki artışa paralel olarak kaçakçılık olaylarında da artış görülmüş ve özellikle güney sınırlarımızda kaçakçılık olayları büyük boyutlara ulaşmıştır. Bunun üzerine, etkin bir şekilde kaçakçılıkla mücadele etmek amacıyla 27/7/1931 tarihli, 1841 sayılı Kanun’la, güney sınırlarımızda, yarı askeri niteliğe sahip Gümrük Muhafaza Umum Kumandanlığı kurulmuştur.
Bu dönemde gümrük teşkilatının idari yapısında da çok önemli bir değişikliğe gidilmiştir. “Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti” kurulmuştur. 29/12/1931 tarihli, 1909 sayılı Kanun ile posta, telgraf ve telefon hariç Gümrük ve Devlet İnhisarları işleri ile meşgul olmak üzere Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti kurulmuştur. 1989 sayılı Kanunla da o tarihte Maliye Bakanlığına bağlı bulunan Tekel İdare ve İşletmeleri, yeni kurulan Gümrük ve İnhisarlar Vekaletine bağlanmıştır. Böylece, gümrükler; tekel idaresi ile birleştirilerek bir Bakanlık çatısı altında yeniden yapılandırılmıştır.
Gümrük ve İnhisarlar Vekâletinin teşkilat yapısı ve görevleri 2825 sayılı “Gümrük ve İnhisarlar Vekilliği Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun” ile düzenlenmiştir. Kanun’la Gümrükler Umum Müdürlüğünün görevleri; “gümrük ve tarife kanunlarının ve gümrüklerle alakalı diğer kanun, nizamname, muahede ve mukavelelerin iyi tatbikini temin ve gümrüklerin bu yoldaki faaliyetlerini tanzim ve takip etmek ve gümrük şube ve servislerinin verimli ve ileri çalışmalarına yarayacak tedbirleri almak, gümrük işlerine ve gelirlerine dokunan kanun projelerini tetkik ile görüşünü bildirmek” olarak düzenlenmiştir. Gümrükler Umum Müdürlüğü, “Tarife”, “Gümrük İşleri”, “Ekonomik İşler”, “Tetkik” ve “Neşir İşleri” Şube Müdürlüklerinden oluşmuştur.
Öte yandan 10 Ağustos 1940 tarihli, 14153 sayılı “Gümrük ve İnhisarlar Vekilliği Teşkilat ve Vazifelerine Dair Nizamname” ile merkezde 9 hizmet biriminden oluşan Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti yapılandırılmıştır.
Cumhuriyet Dönemi öncesinde, 1918 yılında, uygulamaya konulan Gümrük Kanunu’nun, günün değişen ekonomik şartları karşısında yetersiz kalması nedeniyle Cumhuriyet Dönemi’nin ilk Gümrük Kanunu olan 5383 sayılı Kanun 11/11/1949 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Kanun, tarife kanunlarından ayrı olarak yayımlanan ilk gümrük kanunudur.
1945-1983 GÜMRÜK VE TEKEL BAKANLIĞI
1945, dil çalışmaları bakımından önemli bir yıldır. Eski sözcüklerin yeni karşılıklarıyla değiştirildiği ve yeni bir yönetim dilinin oluşturulduğu bu dönemde bakanlıkların isimleri de Türkçeleştirilmiştir. Bu çerçevede, “Gümrük ve İnhisarlar Vekâletinin adı “Gümrük ve Tekel Bakanlığı” olarak değiştirilmiştir.
Bu düzenleme ile 29/12/1931 tarihli, 1909 sayılı Kanun ile kurulan ve teşkilat yapısı ve görevleri 9/10/1935 tarihli, 2825 sayılı Kanun ile düzenlenen Bakanlığın sadece adı değiştirilmiş; görev ve yetkileri ile teşkilat yapısında herhangi bir değişiklik olmamıştır.
Bu dönemde, Ülkemiz, uluslararası gelişmeleri yakından takip etmiş ve merkezi Cenevre olarak 1947 yılında kurulan ve 1948 yılında faaliyete geçen Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması'na (GATT) (bugünkü Dünya Ticaret Örgütü) katılmış; ayrıca merkezi Brüksel olarak 1950 yılında kurulan Gümrük İşbirliği Konseyi'nin (bugünkü Dünya Gümrük Örgütü) ilk üyeleri arasında yer almıştır.
Uluslararası ticaretin kolaylaştırılması ve bu nedenle de ülkeler arasında gümrük uygulamalarının yeknesaklaştırılması bakımından, Gümrük İşbirliği Konseyi tarafından hazırlanan Nomanklatür ve Kıymet Sözleşmelerine, 7/1/1955 tarihli, 6449 sayılı Kanunla taraf olunmuş, yürürlükteki 5383 sayılı Gümrük Kanunu’nda yapılan değişikliklerle spesifik tarife usulü terk edilmiş ve kıymet sistemine dayalı yeni nomanklatür uygulanmaya başlanmıştır.
Gümrük Mevzuatı ve tekniği konusundaki bu çalışmalar sürerken, 16/7/1956 tarihli, 6815 sayılı Kanun’la Gümrük Muhafaza Umum Kumandanlığı kaldırılarak “sınır, kıyı ve kara sularımızın muhafaza ve emniyeti ile gümrük bölgesinde kaçakçılığın men, takip ve tahkiki görevi” İçişleri Bakanlığına devredilmiş; ancak, gümrük kapılarıyla, gümrük teşkilatı bulunan hava ve deniz limanlarıyla, Marmara Denizi, Çanakkale ve İstanbul Boğazlarında ve bu yerlerdeki gümrük bölgelerinde gümrük muhafaza vazifeleriyle, kaçakçılığın men, takip ve tahkik görevleri Gümrük ve Tekel Bakanlığına verilmiştir.
Bu çerçevede, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatının yapısı, 2825 sayılı "Gümrük ve İnhisarlar Vekaletinin Teşkilat ve Vazifelerine Dair Kanun’da”, 6851 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle yeniden düzenlenmiş ve Gümrük Muhafaza Umum Kumandanlığının yerini, merkezde Gümrükler Muhafaza Müdürlüğü almıştır. 1972 yılında bir kamu iktisadi teşebbüsü olarak kurulan Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü de ilgili kuruluş olarak Gümrük ve Tekel Bakanlığına bağlanmıştır.
19 Temmuz 1972 tarihli, l615 sayı ile yasalaşarak, 1 Şubat 1973 tarihinde yürürlüğe konulmuştur. 24 Ocak 1980 Kararları ile uygulamaya konulan yeni ekonomik modele uygun olarak Gümrük Kanunu’nun günün ekonomik şartlarına uyumunu sağlamak amacı ile 25/2/1981 tarihli, 2419 sayılı ve 18/4/1983 tarihli, 2817 sayılı Kanunlarla 1615 sayılı Gümrük Kanunu’nda değişiklikler yapılmıştır.
1983-1993 MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI
17/6/1982 tarihli, 2680 sayılı Kanun’un verdiği yetkiye dayanarak 178 sayılı “Maliye ve Gümrük Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” ile 13/12/1983 tarihinde Maliye ve Gümrük Bakanlığı kurulmuştur.
KİT haline dönüştürülen Tekel Genel Müdürlüğü ile Çay Kurumu Genel Müdürlüğü, Maliye ve Gümrük Bakanlığının teşkilat yapısı içinde Bakanlığın bağlı kuruluşu haline gelmişlerdir. Gümrük ve Tekel Bakanlığı bünyesinde iken genel müdürlük olarak yapılandırılmış olan Tasfiye Genel Müdürlüğü de önce merkezde Tasfiye Dairesi Başkanlığı olarak düzenlenmiş, daha sonra 16/5/1984 tarihli, 3007 sayılı Kanun’la Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğü haline dönüştürülmüştür.
Bu dönemde, Gümrükler Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatı 15 Ocak 1989 yapılan Gümrük Yönetmeliği değişikliğiyle “Başmüdürlük”, “Müdürlük”, “Başmemurluk”, “İdare Memurluğu” düzeyinde yeniden düzenlemiştir.
1993-2011 BAŞBAKANLIK GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞI
Tarihi gelişimi içinde, 1983 yılında Maliye Bakanlığı ile birleştirilen ve bir anlamda tekrar Maliye Bakanlığına bağlanmış olan Gümrük Teşkilatının bu yapısı 1993 yılına kadar sürmüştür. 2/7/1993 tarihli, 485 sayılı "Gümrük Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" ile gümrükler, tekrar Maliye Bakanlığından ayrılarak, “Gümrük Müsteşarlığı” adı altında Başbakanlığa bağlı ayrı bir müsteşarlık olarak yapılandırılmıştır.
Gümrük Müsteşarlığının kuruluşundan yaklaşık 3 yıl sonra, Türkiye-Avrupa Topluluğu 36’ncı Ortaklık Konseyi’nin 6/3/1995 tarihli Kararı ile, 1/1/1996 tarihinde başlamak üzere, Avrupa Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti arasında “Gümrük Birliği” tesisi öngörülmüştür. Bu çerçevede gerek Müsteşarlık bünyesinde uzmanlaşmaya gidilmesi gerekse de Gümrük Birliği uyarınca Avrupa Birliği (AB) Mevzuatı’nın iç mevzuatımıza aktarılması çalışmalarında yabancı dil bilen personele ihtiyaç duyulması nedeniyle, 1996 yılında ilk kez Gümrükler Genel Müdürlüğü emrinde gümrük uzmanları göreve başlamıştır.
Diğer taraftan, AB Mevzuatı’na uyumlu olarak hazırlanan ve 5/2/2000 tarihinde yürürlüğe giren 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun yeni gümrük rejimleri ile yeni kurumlar getirmesi; eski rejimlerin adının değişmesi; gümrük kavramının giderek niteliğinin değişmesiyle gümrük idarelerine vergi tahsilatının yanı sıra, çevre, insan sağlığı, kamu güvenliği gibi yeni alanlarda sorumluklar verilmeye başlanması; gümrük otomasyonu ve BİLGE sisteminin devreye girmesi, sistemin sürekli güncelleştirilmesi ve merkezin talimatlarının taşraya bilgisayar ortamında verilmesi gümrük teşkilatının yapısında köklü değişiklikler yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Merkez teşkilatı daire bazlı organizasyona geçmiştir.
22/7/2003 tarihli, 2003/5932 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile gümrükler başmüdürlükleri ile gümrükler muhafaza başmüdürlükleri kaldırılarak (birleştirilerek) gümrük ve muhafaza başmüdürlükleri kurulmuştur.
1998 yılında Gümrük İdaresinin Modernizasyonu Projesi başlatılmıştır. Bu projenin temel sonuçları; Gümrük Mevzuatı ve işlemlerin AB Gümrük Mevzuatı’na uyumlu hale getirilmesi, gümrük idarelerinin yeniden yapılandırılması ile BİLGE Sisteminin kurulması ve uygulanması olmuştur.
Bu dönemde yürütülen önemli çalışmalardan bir diğeri de Gümrük Laboratuvarlarının Modernizasyonu Projesi’dir. 23 gümrük laboratuvarının iş hacimleri, eşya gruplarına göre fiziki yapıları, personel sayıları, teknik donanım durumları değerlendirilmiş ve laboratuvar sayısı 2006 yılında 6 adede indirilmiştir.
5/4/2007 tarihli, 5622 sayılı Kanun ile Maliye Bakanlığı bünyesinde yer alan Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğü Gümrük Müsteşarlığına bağlandı.
2011-2018 GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI
6/4/2011 tarihli, 6223 sayılı “Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin ve Verimli Bir Şekilde Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Teşkilat, Görev ve Yetkileri ile Kamu Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki Kanunu’na” dayanılarak devlet bakanlıkları kaldırılarak 21 adet icracı bakanlık oluşturulmuştur. 3/6/2011 tarihli, 640 sayılı ve “Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” ile mülga Gümrük Müsteşarlığı ile mülga Sanayi ve Ticaret Bakanlığının iç ticaret ile ilgili dört Genel Müdürlüğünün birleştirilmesi suretiyle “Gümrük ve Ticaret Bakanlığı” kurulmuştur.
Bu kapsamda, gümrük idaresinin merkez teşkilatında köklü değişiklikler yapılmıştır.
Merkez teşkilatına paralel olarak taşra teşkilatı da yeniden yapılandırılmıştır. 2011/2474 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile taşra teşkilatı, 16 Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü, 147 Gümrük Müdürlüğü, 29 Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü, 23 Tasfiye İşletme Müdürlüğü, 6 Laboratuvar Müdürlüğü, 16 Personel Müdürlüğü olarak örgütlenmiştir.
Yine bu dönemde, 13/2/2011 tarihli, 6111 sayılı Kanun gümrük alacakları için Uzlaşma Müessesesi getirilmiştir. 1/1/2012 tarihi itibarıyla ulusal düzeyde “Yeni Bilgisayarlı Transit Sistemi” (NCTS) uygulamasına başlanılmıştır.
2018 TİCARET BAKANLIĞI
10 Temmuz 2018 tarihli, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu kaldırılarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmiştir. Bu yapılandırmada Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı kaldırılarak Ticaret Bakanlığı kurulmuş, gümrük idaresi 1931 yılından sonra ilk kez adında “gümrük” teriminin yer almadığı bir bakanlığın bünyesinde yapılandırılmıştır. Ticaret Bakanlığının teşkilat yapısında 27, 70, 79, 89 sayılı Kararnamelerle değişiklikler yapılmış, güncel duruma bakıldığında, 16 genel müdürlük içinde esas görevinin gümrük işlemleri olan 2 genel müdürlüğün olduğu görülmektedir.
GÜMRÜK İDARESİNİN İŞLEM HACMİ
Gümrük idaresinin asli işi ithalat ve ihracat işlemlerini gerçekleştirmektir. Doğal olarak ithalat ve ihracat istatistikleri gümrük idaresinin iş yükünün en temel göstergesidir. Cumhuriyet’in 100 yılında dış ticaret istatistiklerini ise ithal ikameci büyüme stratejisi terk edilerek, dışa açık büyüme stratejisinin benimsendiği 24 Ocak 1980 kararları öncesi ve sonrası olarak değerlendirmek gerekir.
24 Ocak 1980 kararları öncesi 1923-979 yılları arasını kapsayan 57 yıllık süreçte, ihracat 44,52 kat artarak 50,79 milyon $’dan 2.261,19 $’a; ithalat ise 58,35 kat artarak 86,87 milyon $’dan 5.069,43 milyon $’a ulaşmıştır. Bu dönemde dış ticaret hacminde ise 53,25 kat artış olmuştur.
24 Ocak 1980 kararlarından bu güne 1980-2022 yılları arasını kapsayan 42 yıllık süreçte ihracat 78,34 kat artarak 2.910,12 milyon $’den 254.170,94 $’a; ithalat ise 45,98 kat artarak 7.909,36 milyon $’dan 363.710,11 milyon $’a ulaşmıştır. Bu dönemde dış ticaret hacminde ise 57,10 kat artış olmuştur. Dış ticaret hacmindeki artışlarda 24 Ocak Kararları ile Gümrük Birliği’nin etkisi grafikte açık olarak görülmektedir.
Cumhuriyet’in kurulduğu 1923 yılından 2022 yılına kadar ihracat 5.004 kat artarak 50,79 milyon $’dan 254.170,94 milyon $’a; ithalat ise 4.187 kat artarak 86,87 milyon $’dan 363.710,11 milyon $’a ulaşmıştır. Bu dönemde dış ticaret hacminde ise 4.488 kat artış olmuştur. Sadece bu istatistik bile gümrük idaresinin 100 yıllık süreçteki önemini göstermektedir.