Sedat GÜLER
Gümrük Müşaviri
Devlet sosyal, ekonomik ve siyasal birtakım fonksiyonlarını yerine getirebilmek amacıyla gelir kaynaklarına ihtiyaç duymaktadır. Vergilendirme geçmişten bu yana ülkeler için ekonomik politikanın yürütülmesinde önemli araçlardan biri olmuştur. Kamu, gelirlerini dolaylı ve dolaysız vergilerden elde etmektedir. Ülkemizde dolaylı vergiler içindeki en büyük payı gümrüklerden tahsil edilen gümrük vergileri, eş etkili vergiler, Özel Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisi oluşturmaktadır. Ancak işlevleri göz önüne alındığında, gümrük vergileri ve eş etkili vergiler kamu gelirlerini artırmaktan öte yerli sanayiyi korumaya yönelik olarak yürürlüğe konulan vergilerdir.
Gümrük Vergisi gibi İlave Gümrük Vergisi de yasal dayanağını 474 Sayılı 14.05.1964 tarihli Gümrük Giriş Tarifesi Cetveli Kanunu’ndan almaktadır. 474 sayılı kanunun 2 inci maddesi, “Cumhurbaşkanı, bu kanun eki Gümrük giriş tarife cetvelinde yer alan eşyaların gümrük vergisi had ve nispetlerini %50‘ye kadar artırabilir veya 0’a (Sıfır) kadar indirebilir” hükmü amirdir. İlave Gümrük Vergisine ilişkin kararlarda da gümrük vergisinin tabi olduğu usul ve hükümlerin ilave gümrük vergisi için de geçerli olduğu hükme bağlanmıştır. Bu nedenle gümrük vergisi için gümrük mevzuatında öngörülen gümrük vergisinin beyanı, tarhı, tahakkuku, tebliği, tahsili, takibi, itiraza, uzlaşmaya ve geri vermeye ilişkin hükümlerinin ilave gümrük vergisi açısından da geçerlidir. Ayrıca Gümrük Kanunu’nun 181 ila 193 üncü maddelerinde gümrük vergisi için öngörülen gümrük yükümlülüğüne ilişkin hükümler, İlave Gümrük Vergisi açısından da hüküm ifade etmektedir.
İlave Gümrük Vergisi, Türkiye ile Avrupa birliği (AB) arasında Gümrük Birliğini oluşturan 1/95 sayılı OKK ile üçüncü ülkelere uygulanan ortak gümrük tarifesinden (OGT) bir sapma olarak uygulanmakla birlikte, gerek bu verginin AB menşeli eşyaya uygulanmaması, gerekse Gümrük Birliğinin güncellenmesi konusunda kendi ev ödevlerini yapamamış konumda bulunması nedeniyle, AB ülkelerinden ilave gümrük vergisi uygulamalarına açık bir itiraz gelmemektedir.
Özellikle COVID-19 pandemisi döneminde İlave Gümrük Vergisi (İGV) konusu tekrar gündeme gelmiş; ülkede yaşanan döviz sıkıntısı nedeniyle ithalatı kısma girişimlerinde İGV önemli bir politika aracı olarak kullanılmış; 2020 yılının Nisan ve Haziran aylarında yayımlanan 8 Cumhurbaşkanı kararı ile yaklaşık 5700 kalem eşyaya İGV konulmuş, bu arada tüm eski İGV kararları da bu yeni kararlarla konsolide edilerek, bu kararlar içeriği listelerdeki İGV oranları artırılmıştır. Anılan karar tarihlerinden bir gün sonra yayımlanan Resmi Gazete’lerde yer alan İGV kararları şunlardır:
- 2424 sayılı 18.04.2020 tarihli İGV Kararı
- 2425 sayılı 18.04.2020 tarihli İGV Kararı
- 2429 sayılı 21.04.2020 tarihli İGV Kararı
- 2430 sayılı 21.04.2020 tarihli İGV Kararı
- 2565 sayılı 19.05.2020 tarihli İGV Kararı
- 2682 sayılı 27.06.2020 tarihli İGV Kararı
- 2705 sayılı 29.06.2020 tarihli İGV Kararı
- 2683 sayılı 27.06.2020 tarihli İGV Kararı
- 2819 sayılı 04.08.2020 tarihli İGV Kararı
Yapılan düzenlemeye göre, gümrük tarifesinde “diğer ülkeler” grubunda yer alan ülkelerden doğrudan sevk edilen eşyadan gümrük vergisi ve İGV tahsil edilirken, A.TR Dolaşım Belgesi eşliğinde AB’den ithal edilen Avrupa Birliği ve Türk menşeli olmayan eşyadan İGV tahsil edilecektir.
AB’den A.TR Dolaşım Belgesi eşliğinde gelen eşya için; Avrupa Birliği veya Türkiye Menşeli eşya için Menşe Şahadetnamesi, Türkiye’nin dahil olduğu kümülasyon sistemlerindeki ülkeler menşeli eşya için Tedarikçi Beyanı, ibraz edilmesi halinde İlave Gümrük Vergisi alınmayacaktır. Keza, Türkiye’nin Serbest Ticaret Anlaşması yaptığı ülkeler menşeli eşyanın o ülkeden doğrudan gelmesi ve aralarındaki anlaşma gereği vergi indirimi sağlayan EUR.1, EUR.MED, Fatura Beyanı, Menşe Belgesi, Menşe Beyanı gibi menşe ispat belgesinin ibraz edilmesi halinde de İGV tahsil edilmeyecektir.
Nisan ayının ortalarında yayımlanan kararlarda iki liste yer almakta bunlardan ikinci listelerin 1 Ekim’den sonra birinci listelerin ise 30 Eylül’e kadar uygulanacak İGV oranlarının gösterildiği belirtilmiştir. Ekim ayı yaklaştıktan sonra yayımlanan 2819 sayılı 04.08.2020 tarihli İGV Kararında böyle bir ayrıma gidilmemiştir.
Görünen o ki, 1 Ekim 2020 tarihinden itibaren anılan İGV kararı içeriği listelere göre daha uzun bir süre % 1,9 oranı ila % 40 oranı arasında İGV tahsilatı yapılmaya devam edecektir.
Şüphesiz ki, ülkelerin kendi sanayilerini korumaya ya da dış ticareti kısıtlamaya yönelik önlem alma hakları vardır. Ancak yaşanarak görülmüştür ki, gümrük vergilerinin ve eş etkili vergilerin de makul bir düzeyde tahsili gerekmektedir. Eğer makul düzeylerin üzerine çıkan bir vergilendirme sözkonusu ise bazı kişiler yasal yollardan ithalat yapmak yerine, yasa dışı yollardan eşya getirme girişiminde bulunabilmektedir.
1 Ekim tarihinden sonra birçok nihai tüketim malı veya ürün girdisi olarak kullanılan eşyanın ithalatından % 1,9, % 5, %10 oranında İGV alınacağı anlaşılmaktadır. Bu oranlarda bir İGV tahsilatı anılan kişileri yasa dışı yollara sevk edecek kadar yüksek oranda vergi olarak görülmemektedir. Ancak, aynı listelerde yer alan %20, %30, %40 oranındaki İlave Gümrük Vergileri, bu eşyanın kaçakçılık yapmak suretiyle yurda girişi için cazip oranlar olarak değerlendirilebilecektir.
Bir başka anlatımla, kaçakçılık girişimlerinde de “attığın taş ürküttüğün kurbağaya değmeli” deyişi geçerlidir. Bir eşyanın kaçak yollardan yurda sokulması için ödenmesinden kaçınılan vergilerin tutarının önemli boyutlara ulaşması gerekir. Ancak, bu durumlarda, kaçakçılıktan önemli oranda kazanç elde etmek mümkün olabilir.
Bu bakımdan, karar vericilerin önünde her zaman “İlave Gümrük Vergileri – Kaçakçılık Riski İkilemi” olmalı ve bu ikilem göz önünde bulundurularak karar alınmalıdır. Dolayısıyla, İGV kararları hazırlanırken, özellikle güney sınırlarımızdaki mevcut sosyo-ekonomik yapı da akılda tutularak, İGV’nin makul oranların üzerine çıkarılmamasına özen gösterilmelidir.
Kaynakça:
- 474 Gümrük Giriş Tarifesi Cetveli Kanunu
- 4458 sayılı Gümrük Kanunu
- 5607 Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu
- Gümrük Yönetmeliği
- İGV Kararları
- Ticaret Bakanlığı web sitesi
- İnternet haber portalleri
SORU VE CEVAPLAR
Soru 1. Gümrük Vergisi ile İlave Gümrük Vergisi arasında ne fark vardır?
Cevap: Sanayi ürünleri için Gümrük Vergisi Oranları Avrupa Birliği’nin Ortak Gümrük Tarifesinde yer alan oranlar uygulanmakta; tarım ürünlerinin Gümrük Vergisi Oranlarını ise Türkiye kendi iradesi ile belirlemektedir. Ancak, önemli olan unsur bu Gümrük Vergisi Oranlarının Dünya Ticaret Örgütü’ne bağlayıcı olarak bildirilmesi yükümlülüğüdür. İlave Gümrük Vergisi ise tamamen Türkiye’de yürürlüğe sokulan ve hiçbir uluslararası birlik veya örgüte bildirilmeyen tek taraflı bir vergidir.
Soru 2. İlave Gümrük Vergisinin yasal dayanağı var mıdır?
Cevap: Anayasamızın 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına göre, “Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır”. Dolayısıyla İlave Gümrük Vergisi de 474 Sayılı 14.05.1964 tarihli Gümrük Giriş Tarifesi Cetveli Kanunu’nun 2 inci maddesinde yer alan, “Cumhurbaşkanı, bu kanun eki Gümrük giriş tarife cetvelinde yer alan eşyaların gümrük vergisi had ve nispetlerini %50 ‘ye kadar artırabilir veya 0’a (Sıfır) kadar indirebilir” hükmüne dayanılarak yürürlüğe konulmaktadır.
Soru 3. COVID-19 pandemisi yaşanan dönem İGV düzenlemelerine etki etti mi?
Cevap: Evet etkiledi. COVID-19 pandemisi döneminde İlave Gümrük Vergisi (İGV) konusu tekrar gündeme gelmiş; ülkede yaşanan döviz sıkıntısı nedeniyle ithalatı kısma girişimlerinde İGV önemli bir politika aracı olarak kullanılmış; 2020 yılının Nisan ve Haziran aylarında yayımlanan 8 Cumhurbaşkanı kararı ile yaklaşık 5700 kalem eşyaya İGV konulmuş, bu arada tüm eski İGV kararları da bu yeni kararlarla konsolide edilerek, bu kararlar içeriği listelerdeki İGV oranları artırılmıştır.
Soru 4. Yayımlanan son 8 İGV kararı ile vergi oranları nasıl belirlendi?
Cevap: Yayımlanan bu kararlardan 2 tanesinde eski İGV kararları konsolide edilerek mevcut İGV oranları artırıldı. 557 tanesinde mevcut İGV oranlarının artırılmasının yanı sıra yeni ürün listeleri de belirlenerek, bunların bir kısmından 30 Eylül tarihine kadar daha yüksek oranda, 1 Ekim tarihinden sonra da daha düşük oranda İGV alınmasına karar verildi.
Soru 5. Karar vericiler neden “İlave Gümrük Vergileri – Kaçakçılık Riski İkilemi”ni göz önünde bulundurmalıdır?
Cevap: %20, %30, %40 oranındaki İlave Gümrük Vergileri, kaçakçılar için bu eşyanın kaçakçılık yapmak suretiyle yurda girişi için cazip oranlar olarak değerlendirilir. Dolayısıyla, İGV kararları hazırlanırken, özellikle güney sınırlarımızdaki mevcut sosyo-ekonomik yapı da akılda tutularak, İGV’nin makul oranların üzerine çıkarılmamasına özen gösterilmesi gerektiği düşünülmektedir.