BİR BİLENE SORDUK

STAGFLASYON YAŞANIRKEN LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE İŞLER NASIL YÜRÜTÜLECEK?

Hüseyin Cahit SOYSAL

UGM Yönetim Kurulu Üyesi

Küresel düzeyle bugüne kadar insanoğlu birçok dönemsel ekonomik krizle karşı karşıya kaldı. Bu dönemsel krizlerin bazıları konjonktürel nedenlerden; bazıları, arz fazlalığı ya da talep daralmasından; bazıları küresel iklim değişikliklerinden; bazıları doğal afetlerden; bazıları da siyasal istikrarsızlıklardan kaynaklandı. Halen yaşamakta olduğumuz krize maalesef bu sayılan unsurların tümü eş zamanlı olarak neden oldu.

Fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hissedilir oranda artışı sırasında, gayri safi milli hasıla (GSMH) hızı ortalamadan daha düşük bir hızda büyüyorsa, stagflasyon içindeyiz demektir.

 

KAPANAN İŞLETMELER, ARTAN İŞSİZLİK…

Uzun yıllardır teoride yer almakla birlikte, ilk kez ülkemizde yaşamaya başladığımız olumsuz bir durum olarak ortaya çıkıyor stagflasyon. Genel fiyat artışının üç rakamlı seviyelere çıkmasına karşın yurdumuz insanları gayrimenkullere, motorlu taşıtlara, dayanıklı tüketim mallarına saldıramıyor. Bırakın bunları, gıda stoklaması yapma konusunda da toplumda genel bir kalkışma görünmüyor. TOBB’un (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) açıklamalarına göre kapatılan işletme sayısı önceki yıllarla mukayese edilemeyecek oranlara ulaştı. Buna bağlı olarak işsizlik oranları da yükseliyor.

 

GELİŞMİŞ EKONOMİLERDEKİ TABLO…

Henüz yüzde 10’lu düzeylerde de olsa Covid-19 salgını ve Rusya – Ukrayna savaşı sonrası gelişmiş tüm ekonomilerde enflasyon oranlarının yükseldiği; buna karşın piyasa işlemlerinin yavaşladığı, otomobil ve dayanıklı tüketim malı satışlarının düştüğü anlaşılıyor.

 

Bir başka anlatımla, stagflasyon küresel bir ekonomik kriz olarak kapımızda duruyor. Henüz küresel düzeyde “tüm verileriyle tanımlanmamış olan” bir stagflasyon yaşanmasa da, konuyla ilgili gelecek öngörüsü yapmanın çok zor olmayacağını düşünüyorum.

 

KÜRESEL STAGFLASYONUN LOJİSTİK SEKTÖRÜNE OLASI ETKİLERİ…

Küresel düzeyde stagflasyon yaşandığında muhtemelen lojistik sektöründe şu gerçeklerle yüz yüze geleceğiz:

- Küresel tedarik zincirlerinde ciddi kopmalar yaşanacak, eski boyutlarda dayanıklı tüketim malı siparişleri verilmeyecek.

- İnsanlar gıda tedariki konusunu önceleyeceğinden, bazı tarım ürünlerine olan küresel talep artacak; bu durum az gelişmiş ekonomiler açısından sıkıntılar yaşanmasına neden olacak.

- Küresel ısınmadan kaynaklanan temiz tatlı su tedarik güçlükleri, milyonlarca insanın yaşamını olumsuz yönde etkileyecek.

- Belli bir üretim hacmine göre yapılanan işletmeler kısa vadede süreçlerini gözden geçiremediğinden, düşen toplam talep nihai ürün stoklarının artması sonucunu doğuracak; buna bağlı olarak stoklama maliyetleri yükselecek.

- Petrol varil fiyatlarının 100 doların üstünde seyrettiği zaman sürecinde hava yolu, kara yolu ve demir yolu taşımacılığında navlun giderleri yükselecek; bu nedenle uzak pazarlardan mal siparişleri azalacak; talepler yakın pazarlara yönelecek.

-Savaş nedeniyle mayınlanan ve deniz trafiği için tehlikeli bir bölge haline gelen Karadeniz’e komşu ülkeler yüklerini demir yolu ve kara yolu ile taşıtmanın yollarını arayacak. (Nitekim Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Çin’le arasındaki kara yolu geçişi için inşa edilen köprünün daha erken bir tarihte bitirilmesini sağladı. Rusya'nın Blagoveshchensk kenti ile Çin'in Heihe kenti arasında Amur Nehri üzerindeki 1.080 metre uzunluğundaki köprü inşaatı hızla tamamlandı ve inşa edilen yeni kara yolları ile Çin-Rusya karayolu yük trafiği başlatıldı.)

- Deniz taşımacılığının maliyetleri artınca daha önce yüksek maliyetleri nedeniyle ertelenen demir yolu inşasına ilişkin projeler tekrar gözden geçirilecek. (Nitekim Kırgızistan’ın dağlık olması nedeniyle 90 – 95 tünel açılması gereken ve bu yüzden ertelenen Çin – Kırgızistan – Özbekistan demir yolu hattının yapımı için Çin düğmeye bastı.)

-İki yıl önce zirveye ulaşan deniz navlun fiyatları dibe vuracak ve zor durumda kalan bazı deniz taşımacılığı işletmeleri kapanacak. (Nitekim Baltık Kuru Yük Endeksi - BDI, bu yılın en yüksek puanına ulaştığı Mayıs ayından bu yana 1350 puan düşüş göstererek 2000’li puanlara kadar geriledi. Keza, uluslararası danışmanlık şirketi Drewry’nin dünya konteyner endeksine göre, Ocak 2022’de 9.600 dolar olan 40’lık konteynerin spot navlun bedeli, Haziran 2022 sonunda 7.060 dolara kadar geriledi.)

- Önce Covid-19 kısıtlamaları, sonra Avrupa ülkelerinin ve ABD’nin Rusya’ya kapattığı hava sahaları nedeniyle hava yolu taşımacılığı azaldı. Petrol fiyatlarındaki artışlar nedeniyle bilet fiyatları da artınca, küresel düzeyde yolcu taşımacılığında ciddi düşüşler yaşandı. Hava yolunda genel kargo yükleri de azalmış olmakla birlikte, insanların “eve kapanma döneminde” edindiği alışkanlıklar ticaretin yönünü belirlemeye devam ediyor. Bu bağlamda, çevrimdışı alışveriş yapan kişiler ürünlerinin havayolu ile getirilmesini talep ettiğinden, hava yolu kargo taşımacılığı operasyonları sabit bir düzeyde seyretmeye devam edecek.

- Dolar endeksli yüksek akaryakıt fiyatları nedeniyle yükselen bilet fiyatları yurt içi seyahatleri de kısıtlamış durumda. İnsanımız çok zorunlu olmadıkça şehirler arası seyahatten de vazgeçti. Aynı durum yaş meyve ve sebze piyasası ile meyve piyasasında da yaşanıyor. Fiyat oluşumunda önemli bir yer alan navlun fiyatlarından kurtulmak için tarım işletmeleri tüketim merkezlerine yakın lokasyonlardaki tarlalarda yaş meyve ve sebze üretimine başlayacak.

- Stagflasyon nedeniyle yeni ürün satın alamayan üreticiler mevcut taşıt araçlarını ve dayanıklı tüketim mallarını daha uzun süreler kullanmaya devam edecek. Buna bağlı olarak, önümüzdeki dönemde otomobil tamirciliği, buzdolabı, çamaşır makinesi tamirciliği, bilgisayar tamirciliği, ayakkabı tamirciliği, giysilerde tadilat yapılan terzilik gibi meslek sahipleri daha fazla gelir elde etmeye başlayacak.

 

YAŞANMAKTA OLAN KRİZDE TÜM SEBEPLER EŞ ZAMANLI OLUŞTU

Küresel düzeyle bugüne kadar insanoğlu birçok dönemsel ekonomik krizle karşı karşıya kaldı. Bu dönemsel krizlerin bazıları konjonktürel nedenlerden; bazıları, arz fazlalığı ya da talep daralmasından; bazıları küresel iklim değişikliklerinden; bazıları doğal afetlerden; bazıları da siyasal istikrarsızlıklardan kaynaklandı. Halen yaşamakta olduğumuz krize maalesef bu sayılan unsurların tümü eş zamanlı olarak neden oldu. Bu bakımdan, diğerleri 1 – 2 yıl içinde atlatılan ekonomik krizler olarak tarihte yerlerini aldıysa da halen yaşadığımız krizin nedenleri birden fazla olduğundan, küresel düzeyde işlerin düzelmesi biraz daha uzun bir zamana yayılacak gibi görünüyor.

 

Önemli olan, stagflasyonun nedenlerinin bilimsel olarak irdelenip, önlemlerin de yine bilim ışığında alınmasıdır. Bu yapılmadığı sürece toplumların alınan önlemlere güveni ve inancı olmayacak, bu da krizin daha uzun zaman dilimlerine yayılmasına neden olacaktır.

 

----------------------------- 

 

                                                          

 

İSTANBUL MERKEZ OFİS

Mahmutbey Mahallesi 2655 Sokak No:1-3-21 Bağcılar, İstanbul Fax: (0212) 410 23 00