Gittikçe dünyamıza karşı daha çok borçlandığımızı biliyor musunuz? Her geçen gün kaynaklarımızı büyük bir hızla tükettiğimiz gezegenimiz için yapılan analizlere göre, 2 Ağustos Dünya Limit Aşım Günü olarak belirlendi. Her yıl insanların doğal kaynakları ne kadar kullandığını ölçen ve o yıl için bir "Dünya Limit Aşım Günü" belirleyen Küresel Ayak İzi Ağı (GFN-Global Footprint Network) raporuna göre, 1961 yılından bu yana ilk küresel aşımın, 25 Aralık 1971'de olduğu saptandı. 2020 yılında yaşanan Covid-19 salgını sebebiyle doğal kaynak kullanımında görülen azalmayı saymazsak, küresel limit aşım gününün neredeyse her yıl bir öncekinden daha erken bir tarihe gerilediği belirtildi.
Peki Bu Ne Anlama Geliyor?
Takvimler kaynaklarımızın bu yıl biraz daha kuruduğunu gösteriyor. Dolayısıyla tüm insanlığın bu duruma karşı acilen harekete geçmesi gerekiyor. Küresel Ayak İzi Ağı (GFN) her sene yaptığı araştırma ile 1 Ocak’tan itibaren karbon emisyonları ve orman biyokapasitesindeki değişim verilerini değerlendiriyor. Bu senenin verilerine göre de karbon ayak izinin bir önceki yıla nazaran yüzde 6,6 oranında arttığı, küresel orman biyokapasitesindeki düşüşün de yüzde 0,5 olduğu gözleniyor. Pandemiden dolayı yaşanan karantina dönemi sebebiyle, karbon salınımı başlangıçta azalsa da (2019’a göre yüzde 5,8 oranında) normal hayata dönüşle beraber karbon ayak izinde hızlı bir tırmanış gerçekleşti. İkinci önemli değişiklik ise, Amazon’da yaşanan ormansızlaşma ve bozulmanın küresel orman biyokapasitesi üzerindeki olumsuz etkisi oldu.
Türkiye kaynaklarını 22 Haziran’da tüketti
Dünyanın Limit Aşım Günü 2 Ağustos olarak belirlenirken, ülke bazında limit aşım tarihleri de farklılaşıyor. Bu kapsamda tüketilen kaynaklara göre tek tek hesaplanan bu tarihler, dünya kaynaklarından kimin ne kadar harcadığını da gözler önüne seriyor. Bu yılki doğal kaynağını 10 Şubat'ta tüketerek gelecek yıldan borçlanmaya başlayan ilk ülke Katar olurken, bu ülkeyi sırasıyla, kaynaklarını 14 Şubat'ta tüketen Lüksemburg, 13 Mart'ta tüketen ABD, Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri ve 23 Mart'ta tüketen Avustralya takip ediyor. Türkiye ise, doğal kaynaklarını 22 Haziran itibarıyla tüketirken, listenin son sırasında ise doğal kaynaklarını 20 Aralık'ta tüketeceği hesaplanan Jamaika yer alıyor.
Nüfus Artışı İnsan Talebini de Artırıyor
Dünya nüfusu öngörülemez bir biçimde büyümeye devam ediyor. Son yıllarda yapılan bütün araştırmalar sanayi devrimiyle beraber nüfus artışının iki katına çıktığını gösteriyor. Bu kapsamda, 1800 yılında 913 milyon olan dünya nüfusunun, 2050 yılında 9,5 milyarı geçeceği öngörülüyor. Başka bir deyişle, 250 yılda dünya nüfusu on kat artmış olacak. Gezegenimiz her geçen saniye daha fazla insanla dolarken, besin ve enerji kaynakları da bu doğrultuda hızla tükeniyor ve iklim değişiklikleri daha çok hissediliyor. Gelişmiş ülkeler de diğer ülkelere göre tüketimin daha fazla olduğunu belirten, Bursa Uludağ Üniversitesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Efsun Dindar ise konuya dair; “Dünya genelinde resmin bütününe bakmak gerekiyor. Neticede doğal kaynaklar ve dünya hepimizin. Temiz su, hava ve toprak hepimiz için sunulmuş bir kaynak. Afrika’da her gün açlıktan, susuzluktan ya da hastalıktan ölen insanlar var. Diğer tarafta ise sanki 5 tane dünya varmış gibi harcama yapma lüksüne sahip başka bir kıtada da farklı yaşam tarzı devam ediyor. Ulaşım araçları arasında karbon ayak izine en fazla neden olan uçaklar, gelişmiş ülkelerde daha sık tercih ediliyor. Sosyoekonomik anlamda daha fazla kalkınmış bir ülke vatandaşı dünyayı daha fazla görmek için seyahat etmek ister. Uzak ülkelere gitmek içinse uçak tercih edilir. Lüks tüketim alışkanlıkları olan bir toplumda daha fazla su ve enerji kullanılır ve karbon ayak izi de artar” ifadelerini kullandı.