Blog

Kızıldeniz Saldırıları Küresel Ticareti Sekteye Uğrattı

Kızıldeniz Saldırıları Küresel Ticareti Sekteye Uğrattı
Kızıldeniz Saldırıları Küresel Ticareti Sekteye Uğrattı

2024'ün ilk iki ayında Süveyş Kanalı ticareti bir önceki yıla göre yüzde 50, Panama Kanalı ticareti ise, yüzde 32 oranında düşerek tedarik  zincirlerini sekteye uğrattı ve hayati makroekonomik göstergeleri bozdu.

Geçtiğimiz birkaç ay içinde küresel ticaret, iki kritik nakliye rotasında yaşanan aksaklıklar nedeniyle sekteye uğradı. Kızıldeniz bölgesinde gemilere yönelik saldırılar, Asya ile Avrupa arasındaki en kısa deniz yolu olan ve normalde küresel deniz ticaret hacminin yaklaşık yüzde 15'ini oluşturan Süveyş Kanalı'ndaki trafiği azalttı. Bunun yerine birçok nakliye şirketi gemilerini Ümit Burnu'nun etrafına yönlendirdi. Bu durum da teslimat sürelerini ortalama 10 günden fazla uzatarak, stokları sınırlı olan şirketlere zarar verdi.

Buna ek olarak dünyanın diğer ucunda, Panama Kanalı'nda yaşanan şiddetli kuraklık, yetkilileri geçtiğimiz ekim ayından bu yana, günlük gemi geçişlerini önemli ölçüde azaltan kısıtlamalar getirmeye zorladı. Bu da genellikle küresel deniz ticaretinin yaklaşık yüzde 5'ini oluşturan bir başka kilit noktada yapılan deniz ticaretini yavaşlattı.

The Chart Of Week, bu üç kritik nakliye hattından geçen ticaret hacmini göstermek için PortWatch platformundan alınan verileri kullanıyor. Buradan alınan yüksek frekanslı transit tahminlere göre, Süveyş Kanalı'ndan geçen ticaret hacminin yılın ilk iki ayında, bir önceki yıla göre yüzde 50 oranında düştüğünü ve Ümit Burnu'ndan geçen ticaret hacminin de geçen yılki seviyesinin tahmini olarak yüzde 74 üzerine çıktığını gösteriyor. Bu arada, Panama Kanalı üzerinden transit ticaret hacminin bir önceki yıla kıyasla, neredeyse yüzde 32 oranında düştüğü de bir diğer önemli gelişmedir.

Platform ayrıca ocak ve şubat 2024'te Sahra Altı Afrika'da takip edilen 70 limana yapılan ziyaretlerde, bir önceki yıla göre yüzde 6,7'lik bir düşüş olduğunu gösteriyor. Avrupa Birliği ile Orta Doğu ve Orta Asya'daki düşüşler ise yüzde 5,3'tür. Bu düşüşler muhtemelen daha uzun nakliye sürelerinin geçici etkilerini yansıtmaktadır. Devam etmesi halinde, bu aksaklıkların dalgalanma etkileri, etkilenen ülkelerdeki bazı tedarik zincirlerini geçici olarak engelleyebilir ve enflasyon üzerinde (kısmen daha yüksek nakliye maliyetleri nedeniyle) yukarı yönlü baskıya neden olabilir.

Bu nakliye aksaklıklarının önemli bir sonucu da gümrük kayıtlarına dayanan kayıtlı ithalat (ve ihracat) ile ilgili resmi istatistiklerin, gemilerin yeniden yönlendirilmesinin geçici etkisinden etkilenebileceğidir. Bu durum, önümüzdeki aylarda küresel ticaretin ve ekonomik faaliyetin temel ivmesini ölçmeyi zorlaştıracaktır.

Örneğin, Afrika, Orta Doğu ve Avrupa'daki birçok ülkenin ocak ayına ait mal ticareti raporları ve normalde ocak ayında kaydedilmesi gereken bazı ithalat verilerinin ancak şubat ayında yapılması nedeniyle, ithalattaki büyümenin yavaşladığını düşündürebilir. Bu nedenle, mali gelirlerinin önemli bir kısmını ithalat vergilerinden (ve ihracat vergilerinden) elde eden birçok düşük gelirli ülke, ocak ayı için beklenenden daha düşük mali gelir bildirebilir.

 

Diğer İçerikler