Medya

Yönetim Kurulu Üyemiz H. Cahit SOYSAL' ın ‘‘Keşke Olsa’’ başlıklı yazısı, 08.01.2024 tarihinde Nasıl Bir Ekonomi Gazetesinde yayımlandı.

Yönetim Kurulu Üyemiz H. Cahit SOYSAL' ın ‘‘Keşke Olsa’’ başlıklı yazısı, 08.01.2024 tarihinde Nasıl Bir Ekonomi Gazetesinde yayımlandı.

İnsanlık tarihinde birden fazla takvim kullanılmıştır. Bunlar içinde en az hatalı olan Gregoryen (miladi) takvimidir. Bir ekinoks yılı 365,242375365 gündür (365 gün 5 saat 49 dakika 12 saniye). Gregoryen Takvimi'nde ortalama yıl 365,2425 gündür ve gerçek ekinoks yılı uzunluğuna oldukça yakındır.

Bununla birlikte, miladi takvimde her şeyin tamamen bilimsel yöntemlerle belirlendiğini söylemek de gerçekçi değildir. Yüksek ihtiras sahibi Roma İmparatoru Julius Caesar kendi adıyla anılan bir ay belirlenmesini istemiş “July” (Temmuz) adı böyle ortaya çıkmıştır. Rivayete göre, daha sonra imparator olan ve kibirli olma konusunda Julius’tan eksik kalmayan Caesar Augustos, “Julius Caesar adına bir ay var da benim adıma ay olmaz mı?” demiş, Augustos (Ağustos) ayının adı da böyle belirlenmiştir. Caesar Augustos bununla da yetinmemiş, “July ayı 31 gün olur da benim adımı taşıyan ay nasıl 30 gün olur?” diye gürleyince, 29 gün olarak belirlenmiş gariban Şubat ayı bir gün daha kısaltılarak 28 güne indirilmiş ve Ağustos ayı da 31 gün olarak ilan edilmiştir.

Sonuç ne olursa olsun, insanlar yaşam döngüsünü belli zaman dilimlerine bölmeyi severler. Bu sadece yaşımızı belirlemeye değil, ekonomik analizler, hukuki sorumluluk dönemleri, uluslararası anlaşmalar ya da kişi veya şirketler arasındaki anlaşmalar için de gereklidir.

Yılsonunda yayın organlarında “bu yıl böyle geçti” adlı programların yanı sıra, yılbaşlarında da “yeni yıldan beklentiler” gibi adlar içeren programlar yapmak, neredeyse gelenek haline geldi.

Dilerseniz biz de 2024 yılından beklentilerimizi sıralayalım.

- Keşke yeni yılda dünyada deprem, sel, orman yangını gibi afetler yaşanmasa.

- Keşke yeni yılda dünyadaki tüm savaşlar sona erse ve hiçbir çatışma olmasa.

- Keşke Birleşmiş Milletler kararlarının yaptırım gücü olsa ve uygulansa,

- Keşke deprem bölgesinde çadır veya konteynerde yaşayan kimse kalmasa.

- Keşke dünyada ve ülkemizde insan hakları ihlalleri yaşanmasa.

- Keşke ülkemizde enflasyon oranı tek rakamlı düzeylere inse.

- Keşke ülkemiz uluslararası düzeyde ve her platformda sözü dinlenir ve saygın bir ülke olarak varlığını sürdürse.

- Keşke ülkemizdeki mülteciler huzur içinde ülkelerine geri dönebilse.

- Keşke ülkemizdeki işsizlik oranı yüzde üçler düzeyine inse.

- Keşke yılsonuna doğru açıklanacak PISA-2023 sonuçlarına göre, ülkemiz insanının matematik, okuma becerileri ve fen alanlarındaki ortalama performansı OECD ortalamasının üzerine çıksa.

- Keşke bu yıl “QS Dünya Üniversiteleri Sıralaması”nda bir Türk üniversitesi en iyi ilk 100 üniversite içine girse.

- Keşke bu yıl ülkemizde 5549 sayılı “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun” hükümlerine başvurmayı gerektirecek hiçbir kara para hareketi yaşanmasa.

- Keşke yeni yılda ülkemizde maganda kurşunu ile ölen kimse olmasa.

- Keşke bu yıl trafik kazaları makul düzeylerin üzerine çıkmasa.

- Keşke yeni yılda ülkemizde “kadın cinayetleri” olarak adlandırılan hiçbir haber duyulmasa.

- Keşke bu yıl Paris İklim Anlaşması tarafı olan Türkiye’de “karbon sıfır” hedefi doğrultusunda, temenni dışında elle tutulur önlemler alınabilse.

- Keşke “RSF-2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi”nde Türkiye daha üst sıralara yükselse.

- Keşke yeni yılda “Speedtest Global Index” sıralamalarında üst sıralara çıkan ve sabit internet hızı ilk 100 ülkenin içine giren Türkiye’de yaşayabilsek.

- Keşke bu yıl Türkiye’nin ürünlerindeki ihracat değeri kilogram başına 5 dolara yükselse.

- Keşke bu yıl toplam ihracatımız 300 milyar dolar düzeyine erişse.

- Keşke yeni yılda milli gelirimiz 1,2 trilyon dolar düzeyine çıksa.

- Keşke yeni yılda kimyasal pestisit ve antimikrobiyal kullanımının önemli ölçüde azaltıldığı bir ortamda tarım ürünleri üretebilsek.

- Keşke bu yıl organik tarımı ülke düzeyinde içselleştirip uygulamaya sokabilsek.

- Keşke yeni yılda ülkemizde 100.000 kişiye düşen doktor sayısı 300’e çıkabilse.

- Keşke 2024 fosil yakıtlardan uzaklaşmaya başladığımız ve temiz enerji yatırımlarını artırdığımız bir yıl olabilse.

- Keşke yeni yılda “Endüstri: 4.0” düzeyinde yatırımların göz kamaştırdığı bir Türkiye’de yaşasak.

- Keşke 2024 yılı Türkiye’de inovatif yatırımların zirve yaptığı bir yıl olsa.

- Keşke yeni yılda Ar-Ge yatırımlarına daha fazla kaynak ayırabilsek.

- Keşke 2024 Türkiye’nin gerçek anlamda bir “Bölgesel Lojistik Üs” olduğu yıl olarak anılsa.

- Keşke bu yıl depolama ve taşıma maliyetlerinin düştüğü; dış ticarette “bukalemun maliyet kalemi” olarak adlandırılan kalemlerinin üreticilerin önüne sürülmediği bir yıl olsa.

Yeni yıla ilişkin tüm temennilerimizi bir yazıda dile getirmek olası görülmüyor. O zaman yazıya noktayı koymayı da bilmek gerek. İşin özüne baktığımızda, saydığımız bu temennilerin tümüne katılmayan bir vatandaşımız olmasa gerek diye düşünüyorum.

Bilmem yanılıyor muyum?