Medya

Yönetim Kurulu Başkanımız Remzi AKÇİN ''En Kritik Konu Kendi Kendine Yetebilir Olmak'' konulu yazısı Time Medya özel sayısında yer aldı.

Yönetim Kurulu Başkanımız Remzi AKÇİN ''En Kritik Konu Kendi Kendine Yetebilir Olmak'' konulu yazısı Time Medya özel sayısında yer aldı.

1- Savunma ve havacılık sanayi için belirlenen 2023 hedeflerine ulaşılması, aynı zamanda sektörün daha iyi bir noktaya gelmesi konusunda görüşleriniz kısaca nedir?

Bilindiği üzere, 19 Temmuz 2019 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nca kabul edilen 11. Kalkınma Planı, 2019-2023 savunma sanayi için önemli hedefler belirlemektedir. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın sekretaryasını yürüttüğü kalkınma planında, savunma sanayii “Öncelikli Gelişme Alanları” başlığı altında yer almaktadır. Tek başına bu niteleme bile, Türkiye için savunma ve havacılık sanayinin ne kadar önemli olduğunun göstergesidir.

Kalkınma planında, 2018 yılı baz alınarak 2023 yılında ulaşılması planlanan hedefler gösterilmektedir. Başlıklar itibariyle hedefler;

- Savunma ve Havacılık Sanayii Cirosunun 6,7 milyar dolardan 26,9 milyar dolara,

- Savunma ve Havacılık Sanayii İhracatının 2,0 milyar dolardan 10,2 milyar dolara,

- Savunma ve Havacılık Sanayii İstihdamının 44.700 kişiden 79.300 kişiye,

- Savunma Sanayii Yerlilik Oranının eden ue,

çıkarılmasının amaçlandığını göstermektedir.

  1. Kalkınma Planıyla konulan bu hedefler iddialı hedeflerdir. Çünkü, 2023 yılında, sektörün cirosunun 2018 yılının 4 katına, ihracatının ise 5 katına çıkarılması hedeflenmektedir. Hedefler iddialı olmakla birlikte gerçekleştirilemez de değildir. Bu hedeflerin en iddialısı ise ihracatın beş kat artmasıdır.

Havacılık sanayii sektörü 2022 yılı ihracat seyrine bakıldığında şu şekilde bir tabloyla karşılaşmaktayız.

Her ne kadar eylül ayında ciddi bir düşüşle karşılaşsak da, 2022 yılında aylık ortalama 313 milyon dolar ihracat yaptığımız görülmektedir. Ekim ayı ve sonrası ihracatın bu ortalamada gideceği varsayıldığında, 3 milyar 756 milyon dolar yıllık ihracata ulaşmamız mümkündür. Bu rakamlar bize, ihracat bazında 2023 hedefine ulaşmaktan uzak olduğumuzu göstermektedir.

Dağlık Karabağ’ın Ermenistan işgalinden kurtarılmasında çok önemli rol oynayan SİHA’lar, Türk savunma ve havacılık sanayiinin geldiği noktayı bütün dünyanın gözünün önüne serdi. Bu başarı, yeni ihracat kapılarının açılmasında bir etken oldu ve olmaya devam ediyor.

Hepimizin bildiği gibi savunma sanayii sadece mal üretiminden ve bunun pazarlanmasından ibaret değildir. Bu konudaki edinilen deneyimler ve bu deneyimlerin üretime yansıtılması, üretilen ürüne değer katmaktadır. Elbette her yerde olduğu gibi bu alanda da kıyasıya bir rekabetin var olduğunu bilmekle birlikte, 2023 hedefine ulaşamazsak da, bu konuda çok ciddi bir mesafe katettiğimize inanıyorum.

 

2- Daha milli, daha yerli bir sektörün Türkiye’yi Küresel Güç noktasına getirmesi için öncelikli olarak neler yapılması gerekiyor?

Bir ürün gamında uluslararası arenada söz sahibi olabilmek için, öncelikle katma değeri yüksek ürün üretmek, aynı zamanda ürünün içerisinde de katma değerin yüksek olması gerekir. Herkesin yapabileceği ürünlerden yüksek gelir elde etmek mümkün değildir. Doğal olarak üretilen ürünün ancak sizin tarafınızdan üretiliyor olması, tasarımından üretime kadar tüm aşamalarında bilgi birikiminizin ve alın terinizin olması gerekir. Bu şartları yerine getirdiğiniz takdirde, özgün ve değerli bir üretimin varlığından söz edilebilir.

Bugün itibariyle, bu sektörde kilogram başına ihracat değerinin Türkiye ortalamasının 54 katı yüksek olduğu bir gerçektir. Tek başına bu rakam bile bize sektördeki katma değerin ve karlılığın ne denli iyi ve olduğunu göstermektedir.

Yeni gelişen sektörün ayakta durabilmesi için, başlangıçta desteklenmesi gerekir. “Genç endüstriler tezi” veya “bebek endüstriler tezi” denilen bu iktisadi yaklaşım, bir sektörün kendi kendine yetip uluslararası rekabet edebilir niteliğe erişene kadar koruma altına alınması esasına dayanır. Aksi takdirde, ezici rekabet karşısında büyüyemeden yok olacaktır. Güney Kore bu stratejiyi uygulayarak tüm dünyada bilinen ve alanında çok güçlü olan markalar yetiştirmiştir. 

Burada en önemli nokta, korumanın nereye kadar devam edeceğine karar vermektir. Çünkü sürekli koruma bu kez, “koruma korumacılık gerektirir” iktisadi tezini gündeme getirir. Sürekli korunan sektör rekabete açık hale gelemez, aksine tüketicilerin üzerine bir yük haline gelir.

Ülkemizde hepimizin coşkuyla izlediği savunma ve havacılık sektörü de bu iki iktisadi tezin uygun dozlarda uygulanarak “yerli ve milli” bir güç haline gelmesi gerekir. Elbette çok küçük kompinentlerden oluşan ürünün tüm parçalarının, başlangıçta yerli olarak üretilmesini beklemek hayaldir. Ancak bu sektörde küresel bir güç haline gelebilmek için, bu parçaların ve sınai haklarının sürekli olarak artan bir periyotta yerlileştirilmesi şarttır.

3- Kurumunuzun savunma ve havacılık sanayindeki çalışmaları ve projeleri hakkında kısa bilgi verir misiniz? Varsa ihracat, AR-GE, istihdamda 2022 ve 2023 hedeflerinizi anlatır mısınız?

Ünsped Gümrük Müşavirliği ve Lojistik Hizmetler A.Ş., Türkiye’deki gümrük işlemlerinin yaklaşık ’unu gerçekleştiren, Türkiye sathında yaygın servis ağı bulunan, hemen her sektöre hizmet veren, yerinde AR-GE Merkezi ve modern teknolojiden istifade eden uygulamaları ile sektörün en önde gelen firmalarından birisidir.

Şirketimiz gerek kamu gerekse özel sektörde önde gelen savunma ve havacılık sanayii firmaları olan paydaşlarımızla iş birliği içinde çalışmaktayız. 2019 yılında sektöründe ilk olarak yerinde AR-GE Merkezi olan şirketimiz, yüksek teknoloji kullanan savunma ve havacılık sektörünün hizmetine “Blockchain” ve “Yapay Zeka” gibi modern uygulamaları sunmayı hedeflemektedir. Bu çerçevede savunma sanayinde faaliyet gösteren paydaşlarımızla ortak projeler de yürütüyoruz. Bilgi güvenliğinin, hesap verebilirliğin son derece önemli olduğu savunma ve havacılık sektöründe tedarik zincirinin blockchain mantığı ile yönetilebilmesi için ‘‘Türk Ticaret Zinciri’’ projemizi başlattık.

 Sektörde bir ürünün üretilmesi için, yerine göre binlerle ifade edebileceğimiz parçanın bir araya getirilmesi gerekir. Sonuçta bir ürün çıkmakla birlikte, ürünün bünyesinde kullanılan her bir parça da gümrük ve dış ticaret işlemleri açısından birer üründür. Her bir parçanın kendine göre sınıflandırılması, bu sınıflandırma esas alınarak uygulanacak ithalat veya ihracat prosedürleri bulunmaktadır. Gümrük işlemleri, yapısı gereği karmaşık mevzuatı olan, mevzuata aykırılıkları karşılığında da ağır cezası bulunan işlemlerdir. İşte bu noktada sektörde yer alan paydaşlarımızın işlemlerini kolaylaştırıyor, onlar adına gümrük işlemlerini gerçekleştiriyoruz.

Diğer yandan, paydaşlarımızı, gümrük ve dış ticaret mevzuatından kaynaklanan kolaylıklardan haberdar ederek, onlara, faaliyetlerinde daha kolay ve daha az maliyetli olan çözüm önerileri sunuyoruz. Yine gümrük ve dış ticaret işlemlerinde yaşadıkları sorunları kamu kurumlarına aktarmaları konusunda yol gösteriyoruz.

Ayrıca, şirketimiz Türkiye’nin hizmet ihracatçıları arasında ilk 500 içinde yer almaktadır. Hedefimiz; ihracatçılarımıza yurtdışında da destek olarak, hizmet ihracatçısı konumumuzu daha da yukarılara taşımak ve yüksek standartlarda sürdürülebilir gümrükleme ve danışmanlık hizmeti sunmaktır. Bu kapsamda, bünyesinde 1.600 kişiyi aşkın personele istihdam sağlayan ve sektöründe lider konumunda olan şirketimiz, sürekli büyüyerek yılda ortalama istihdam artışı sağlamaktadır.

 

4- Eklemek istedikleriniz…

Savunma ve havacılık sanayii stratejik önemi olan bir sektördür. Bu sektörde dışa bağımlı olmamak, diğer bir deyişle “kendi kendine yetebilirlik” önemlidir. Bu nedenle, ihracat açısından rekabet edilebilirlik önemli olmakla birlikte, ülkenin geleceği için fayda/maliyet hesabı yapılmaması gereken bir sektör olduğunu da unutmamak gerekir.

Genç Türkiye Cumhuriyeti’nde kendi uçağını yapan ülke konumunda iken, sonrasında benzini eksik olduğu için otomobil üretimini durduran ülke durumuna düştüğümüzü unutmamız gerekir. Bu nedenle, bu sektöre sadece ekonomik açıdan bakmanın doğru olmadığını değerlendirmekteyim.