Medya

Şirket Danışmanımız Sami Altınkaya'nın "Tekstil sektörü yüzümüzü güldürüyor" başlıklı yazısı, 13.09.2021 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.

Şirket Danışmanımız Sami Altınkaya'nın "Tekstil sektörü yüzümüzü güldürüyor" başlıklı yazısı, 13.09.2021 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.

Türkiye’nin dış ticarette en iddialı olduğu sektörlerden biri de tekstil sektörü. Gaziantep, Kahramanmaraş, Denizli, Bursa’da başlayan üretimler yıllar içinde diğer şehirlerimizde de hızla yayıldı. Yeri gelmişken belirtmek isterim ki üretimde bir planlamanın olmaması, pek çok tekstil yatırımının yıllar içinde kapanmasına neden olmuştur.

Ahmet Öksüz

1960 yılında kurulan Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) 2011 yılında maalesef kapatılmıştır. DPT’nin kurumsal olarak iyi çalışıp çalışmaması ayrı bir tartışma konusudur. Ancak kurumsal hafızası ve planlı üretim kesinlikle tartışılamaz.

Yatırım yapmak isteyenlerin plansız ve fizibilitesi yapılmadan politik ve hemşericilik gibi nedenlerle yatırımlarını istediği şehre yapması Türkiye’ye zarar vermiştir. Yatırımın bir ülkeye zararı olur mu demeyin. Yanlış yere yapılan yatırımlar öncelikle yatırım aşkı ile yanıp tutuşan yatırımcının umudunu bitirir. Sonra limana ve hammaddeye uzaklığı hesap edilmeden yapılan ve sonra da kapanan tesisler o bölgede yaşayanların umutlarını kırar. Bu yatırım için harcanan milyon dolarlar da çöpe gider.

Bazı şehirlere sen geliştin yanındaki şehir de gelişsin diyerek teşvik vermek de iller arasında rekabeti artıracağı yerde husumeti artırır. O yüzden sanayiciler yatırımlarını o şehirlere de kaydırmak zorunda kalırlar.

Türkiye’nin üretimindeki dağınıklık bütün şehirlerimizde görülüyor. Her şehirde her şeyin üretildiği bir ülke olmak, dışarıdan ülkemize mal almak isteyen yabancıların da kafasını karıştırıyor.

Türk tekstil sektöründen 8,2 milyar dolarlık ihracat

Bu resim içinde tekstil akarsu akar yolunu bulur misali üretimde kendine bir yol bulmayı başardı. Rekorlar kırılmaya devam ediliyor. Yılsonu hedefi 12 milyar dolar. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, “Bu yıl tekstil sektörümüz salgının etkilerinden pozitif ayrışarak neredeyse her ay yeni bir ihracat rekoru kırıyor. Yılın 8 ayında ihracat pazarlarımızın yüzde 83’ünde ihracatımız arttı. Yaklaşık 190 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Ocak–Ağustos döneminde en fazla tekstil ihracatı gösterdiğimiz ülkeler sırasıyla %56 artışla İtalya, %20 artışla Almanya ve %51 artışla ABD oldu. Sektör olarak son 12 ayda 11,8 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirdik. Yılsonunda Cumhuriyet tarihi rekoru kırarak 12 milyar dolarlık ihracat hedefimize ulaşacağımızı öngörüyoruz. Hazır giyim sektörüyle birlikte yılsonunda 18,6 milyar dolar dış ticaret fazlası vermeyi hedefliyoruz” diyor. 2020 yılında dünya tekstil ihracatında bir basamak çıkarak 5’inci sıraya yükseldiklerini belirten Öksüz, “AB’nin ise en büyük 2’nci tekstil tedarikçisiyiz. Avrupa Birliği ülkelerindeki pazar payımız artmaya devam ediyor. AB’nin ithalatından Türk tekstil sektörü olarak yüzde 17,5 seviyelerinde pay alıyoruz. AB’nin yanında başta Amerika kıtasındaki ülkeler, diğer Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm ülke gruplarında yüzde 60’lara varan önemli artışlar yaşıyoruz” diyor.

En önemli hedef pazar ABD’de etkinliklerimizi artıracağız

43 milyar dolarlık ithalatıyla dünyanın en büyük tekstil ithalatçısı konumundaki ABD’nin ihracatta odak noktamızda olduğunu vurgulayan Ahmet Öksüz, “İTHİB olarak 2020 yılı başında Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisimizin destekleriyle gerçekleştirdiğimiz, İhracatçı Birlikleri arasındaki tek sektörel ihraç ürünleri fuarı konumundaki “I Of The World New York” fuarımız, sektörümüzün ABD’de sürdürülebilir ihracat hedefl eri açısından çok önemliydi. Gerçekleştirdiğimiz fuar ve tanıtım faaliyetlerinin de destekleriyle yaşanan küresel salgına rağmen ABD’ye 2020 yılı ihracatımız yüzde 8 oranında artarak 628 milyon dolar değerinde gerçekleşti ve tüm zamanların en yüksek ihracat verisine ulaştı. 2020 yılında Türkiye, ABD’nin tekstil ithalatında bir basamak atlayarak 8’inci sıraya yükseldi. 2021 yılının ilk 8 ayında ise ABD’ye tekstil sektörü ihracatımız yüzde 51 oranında artarak 547 milyon dolara ulaştı. 2021 yılının ilk 9 ayında ABD’ye yıllık ihracatımızı aşmayı hedefl iyoruz. Bu başarıyı sürdürülebilir kılabilmek amacıyla Eylül ayının sonunda ABD’de organizasyonunu yürüttüğümüz “I Of The World New York” fuarımızın ikincisini gerçekleştireceğiz. Gerçekleştirdiğimiz tüm bu çalışmalar neticesinde ABD’ye 2021 yılı ihracatımızın 1 milyar dolara ulaşmasını öngörüyoruz” diyor.

TEKSTİL SEKTÖRÜNDE ARTIK YAZILIMCILAR DA ÇALIŞIYOR

Çimen Polat Akkuş

Türkiye’de tekstil sektörünün geçmişi uzun yıllara dayanıyor. Küçük atölyelerde başlayan üretim bugün dev sanayi tesislerinde binlerce kişinin istihdam ediliyor. Alın terini akıl teri ile buluşturmayı başaran tekstil sanayicileri, katma değerli üretim yapıyor. Teknik tekstil bunların başında geliyor. ÖZDOKU Tekstil CFO’su Çimen Polat Akkuş, artık havacılık sektöründen, otomotiv sektörüne kadar pek çok sektörün ileri teknoloji ile üretilen tekstil ürünlerini kullandığını vurguluyor.

Sektörün büyük bir gelişim ve büyüme gösterdiğine dikkat çeken Çimen Polat Akkuş, üretilen teknolojik ürünler sayesinde ihracatımız artarken, bu alanda yapılan ithalatında azaldığını, böylece cari açığın düşmesinde de sektör olarak katkı sağladıklarını söylüyor. Başarıların artarak devam edebilmesi için tekstil sanayi alt yapısının güçlendirilmesi gerektiğini belirten Akkuş “Bu sebeple ciddi deneyime sahip, çağın gereklerine uyum sağlayabilecek bir alt yapıya sahibiz. Sektörün bugünkü konumunu daha da güçlendirerek sürdürebilmesi için kamunun, şirketlerin, üniversitelerin, bir arada bulunduğu Ür-Ge ve Ar-Ge çalışmalarının daha çok artırılması ve bu konuda tekstil sektörüne özel bir fon ayrılması, bu çalışmaların teşvik edilmesinde önem arz ediyor” diyor. Çimen Polat Akkuş, sektörün girişimci ruhu sayesinde, değişmekte olan küresel ortamda Türkiye’nin bilgiye, araştırma ve geliştirmeye, ürün geliştirmeye, tasarıma desteğinin daha güçlü olması gerektiğini söylüyor.

Bu desteklerin denetlenmesi gerektiğini de hatırlatan Akkuş, “Küresel rekabette bilgiye, Ür-Ge ve Ar-Ge’ye yapılan yatırımlar, dünyadaki gelişmelere göre izlenecek stratejilerin belirlenmesinde ülkemizi öne taşıyacak. Üretim ve sanayi üzerindeki yüklerin hafifl etilmesi, ihracat odaklı büyüme politikasının devam ettirilmesine büyük katkısı olacak. Özdoku Tekstil olarak çalışmalarımızda üretimimizde hammadde seçiminden enerji kullanımına, doğal kaynakların korunmasından atık kaynakların yönetilmesine kadar, büyük-küçük her adımımızda sürdürülebilirliğin izleri var.