Medya

Şirket Danışmanımız Sami Altınkaya'nın " Sanayimizin iki çılgın Türk’ü robotlu tezgâhlarla dünyaya kafa tutuyor" başlıklı yazısı, 31.05.2021 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayınlandı.

Şirket Danışmanımız Sami Altınkaya'nın " Sanayimizin iki çılgın Türk’ü robotlu tezgâhlarla dünyaya kafa tutuyor" başlıklı yazısı, 31.05.2021 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayınlandı.

Bütün mesele 1 ile 1’i yan yana getirip 2’yi bulmak değil. Bunu 11 yapabilmek. VALFSAN şirket ortakları Orhan Yeloğlu ve Adnan Taşkın 11 olmayı başaran iki sanayicimiz.

Dünya bugün yan yana geldiğinde 11 olabilenlerin ve katma değer yaratanların dünyası. Aksi halde çok üretip, az kazanmaya ve taşeron olmaya mahkûmsunuz. Aralarında kan bağı olmayan bu iki sanayicimiz gönül bağı ile birbirlerine kenetlenip, mühendislik, matematik ve girişimcilik ruhuyla, dünyayı fethe çıkmış. 200 metrekare ve 4 kişi ile başladıklarıyla üretim yolunda bugün 25 bin metrekare kapalı alana sahip ve 400’e yakın çalışanı ve robot tezgâhlarla dünyaya kafa tutuyor.

Aynı dili konuşan bu iki ortaktan Orhan Yeloğlu “1983 senesinde iki ortak ve iki yardımcıyla doğu sanayi sitesinde şirketimizi kurduk. Sermaye çok sınırlı. Kendi senedimizle yerli malı iki pres makinası aldık. Niyetimiz amortisör ve kompresörlerde kullanılan valf görevi yapan çok özel çelikten imal edilen parçaları imal etmekti. Ortağımın kökeni soğutma kompresörü, benim ise amortisör. Kendi teknolojimizi geliştirerek Türkiye’nin ihtiyacını karşılamaya başladık. O zaman amortisör üreten firma sayısı üçtü ve pazar sınırlıydı. Ürettiğimiz ürünlerin ömrü uzun olduğu için senede üç ay çalışıyoruz. Sonra iş bitiyor bekliyoruz. O zaman iç pazar küçük yurt dışına nasıl açılırız diye baktık. Turgut Özal’ın verdiği yüzde 25 ihracat teşviki ile ihracata başladık. Sonrasında maliyetleri nasıl düşürür, kar marjını nasıl yukarda tutarız, nasıl hızlı üretim yapabiliriz ona çalıştık” diyerek sözlerine başlıyor.

“Ayinesi iştir kişinin” misali iş işi getiriyor

O dönemde İran pazarına yöneldiklerini anlatan Yeloğlu, “İran’a ürünlerimizi gönderdik. Kazandığımız bilgi birikimi ile ihracat pazarlarını zorlamaya başladık. İran’da kurduğumuz iyi ilişkiler bize Güney Afrika pazarını açtı. Avrupa’ya nasıl mal veririz diye uğraşıyoruz. Randevular alıyoruz diye düşünürken, bizim temin ettiğimiz parçalarda sıkıntısı olan bir İspanyol karşımıza çıktı. Onlara hızla mal vermeye başladık. Avrupa kapıları İspanya’daki işimizin ardından açıldı. Önce Avrupa’daki küçük üreticileri zorlamaya başladık. Büyük firmalar ya kendi imal ediyor. Ya da Avrupa’daki birkaç firmadan satın alıyordu. En büyük sorun Türkiye’nin tanınmamış olması ve tanınsa da imajının gerilerde olmasıydı. Kullandığımız malzeme dünyanın en iyisi de olsa bu durumda adamların ilgisini çekebilecek en önemli faktör fiyattı. Büyük firmalarla anlaşmalar yapmaya başladık. Tek başına fiyat yetmiyor. Onların belirlediği standartlara da sahip olmalıydık. Kalite belgelerimizi aldık. Almanya ve İtalya pazarına böylece ürün verdik. O cesaretle Amerikan pazarına bakmaya başladık” diyor.

İşinizi iyi yaparsanız, karşınıza iyi insanlar çıkar

VALFSAN’ın büyümesinde tesadüflerin büyük rolü var. Doğru işi dürüst bir şekilde yaparsanız Allah’ta karşınıza doğru insanları çıkarıyor. Aslında buna tevafuk diyoruz.

Dünyanın en büyük soğutma kompresörü yapan bir firmanın Avrupa’daki fabrikalarının birinde çalışan Türk mühendis ile VALFSAN’ın yolları kesişiyor. Genç mühendis Türkiye’yi ziyareti sırasında beyaz eşya sanayicileri derneğine kimlerle iş yapabiliriz diye uğruyor. Kompresör yapan var mı diye soruyor. Orhan Yeloğlu da orada. Bu buluşma Amerikan firmasının Avrupa’daki fabrikalarına ürün ihracatını başlatıyor. Sonra aynı firmanın Çin’deki fabrikaları derken iş büyüyor.

24 milyon Euro ciro yaptık, bu yıl hedef 30 milyon Euro

Valf diye adlandırılan parçayı geliştirdiklerini anlatan Yeloğlu, talebe göre ürünlerin geliştirip çeşitlendirdiklerini söylüyor. Yeloğlu “Valf diyelim ki 1 lira ise bunu plakaya monte edince ürün 25 liraya çıkıyor. Katma değer ciddi boyutta artıyor. Bunun için de yatırım yapmanız lazım. Bugün geldiğimiz noktada Japon ve Alman malı bu işleri yapan en iyi tezgâhlara sahibiz. Yani ne kazandıysak makinelere yatırdık. Amerikalıların bir tek bünyelerinde yaptığı ve dünyada başka bir yere yaptıramadıkları bir parçanın yüzde yüzünü biz yapıyoruz. Onların uygulamasını kopya etmek değil, onu daha iyi hale getirdik. Kendi ürettiklerinde yüz birimde 15 hata oluyorsa, bizde bu oran sıfır. Çünkü imalat teknolojimizi geliştirdik ve farklılaştırdık” diyor.

38 yılda 200 metrekareden 25 bin metrekareye ulaştık

Yüksek enflasyon ve kur artışlarının olduğu 2000’li senelerde ciromuzda ihracatımızın payı artmaya başladıklarını belirten Yeloğlu, “Bu tecrübeyle ciromuzun yarısının dolar satışı yarısının da Euro olmasına özen gösterdik. Böylece kur riskini de paylaştırmış olduk. Finansman maliyetlerini düşürmek için, İstanbul Tuzla Serbest Bölgeye geldik. Doğu sanayi sitesindeki bin 500 metrekarelik çok katlı bir yerden, burada 3 bin metrekare yer kiraladık. 11 dönüm arsa üzerine, 25 bin metrekare kapalı alan kapasiteli fabrikamızı kurduk. 200 metrekare ve 4 kişiden, bugün 17 bin metrekare kapalı alana ve 375 kişiye ulaştık” diyor.

Üretimin yüzde 55’i robot tezgâhlarda yapılıyor

Dünya şu anda verimli çalışmak ve maliyetleri düşürmek için otomasyonun şart olduğunu vurgulayan Yeloğlu “Biz de teknolojiye yatırım yaptık. Bugün üretimin yüzde 55’ini robotlu tezgâhlarda üretiyoruz. Bu bizim hızımızı artırdı. Satışlarımızın yüzde 94’ü yurt dışına yapıyoruz. Bunun yüzde 40’ı Avrupa’dır. Türkiye’de alanında tek firmayız. Dünya’da da sınırlı sayıda firmadan biriyiz. Ürettiğimiz ürünleri satın alan firmalar yıllardır birden alım yapıyor. Spesifik bir ürün olduğu için de ertesi gün başka bir firmadan alınamıyor. Uzun süreçlerden geçilmesi gerekiyor” diyor.

Kilogram fiyatı 16 dolar olan 8 milyar adet üretim yapılıyor

Yeloğlu, “Avrupa’daki firmalar yaşanabilecek riskler karşısında üretiminin aksamaması için bizim Avrupa’ya yatırım yapmamızı bekliyor. Biz de eş zamanlı olarak mal akışımızı hızlandırmak için Belçika’da firma kurduk. Almanya’da hazırda müşterisi olan bir firmayı satın aldık. Amortisör de adetsel olarak Avrupa’nın en büyüğü olduk. Hızlı ve çevik olmamız en büyük avantajımız. 8 bin parçadan bir yılda 1 milyar adet üretim yapılıyoruz. Kilo gram fiyatı 16 dolar olan gerçek anlamda katma değerli mal üretiyoruz” diyerek sözlerini tamamlıyor.