Şirket Danışmanımız Sami Altınkaya'nın "Rakamlar Doğru Okunmalı" başlıklı yazısı, 02.08.2021 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayınlandı.

Cumhuriyetin 100. yılında 2023’te 500 milyar dolar ihracat hedefi kondu. Hedef koymak iyidir ama gerçekçi olursa. Matematik, istatistik ve ekonomiyi bilenler bunun için her yıl yüzde 10’un üstünde bir büyümek gerektiğini bilir.

Bu büyümenin borçlanarak ve tüketerek değil, katma değerli üreterek sağlanacak bir kalkınma ve tasarrufl a sağlanabileceğini hatırlatmak gerekir.

2021 yılına geldiğimizde hedef 214 milyar dolar olarak revize edildi. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Türkiye’nin fakirleştiren cinsten bir ihracatı var. Yani ele çalışıyoruz. Birim fiyat maliyetinin altında iş yapıyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin kilogram fiyatı 2 doları bulmuyor.

Geçen yıl 169.5 milyar dolar ihracat, 219.5 milyar dolar ithalat yapıldı. 49.8 milyar dolar dış ticaret açığı verildi. Kelimelerle oynuyoruz. İhracat bir ülkenin geliridir. İthalat da gideri. Aradaki fark ülkenin zararıdır. Ama zarar yerine açık demek kulağa hoş geliyor.

İhracatta dışa bağımlılık neredeyse yüzde 80’lerde. Hammadde ve enerjide de dışa bağımlıyız. Tek çıkış yolu katma değerli ürün ve hizmet üretmek.

Aylık ihracatımız 16 milyar dolar deniyor. 2005 yılından beri güven endeksindeki gibi burada da ölçüm yöntemi değişti. Serbest bölgelerde yapılan ihracatı da genel ihracat rakamına ekledik. Yani bir malın bir demir kapıdan başka bir kapıya geçişini ihracat saydık. Bunu çıkardığımızda ise aylık ihracatımız 10 milyar doların altındadır.

Kelimelerle ve rakamlarla oynayarak gerçekler gizlenemez ve değiştirilemez.