BİR BİLENE SORDUK

GÜMRÜK TARİFESİNDE KARBON AYAK İZLERİ

Hüseyin Cahit SOYSAL

Yönetim Kurulu Üyesi

 

Dünya Gümrük Örgütü tarafından hazırlanan ve Avrupa Birliği tarafından kombine nomanklatör kodları ile desteklenen yeni armonize sistem nomanklatürü, milli açılım ve istatistiki açılımlar yapılarak “İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetveli”ne dönüştürüldükten sonra, 30 Aralık 2021 tarihli birinci mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 5045 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ekinde yürürlüğe sokuldu. Yapılan değişikliklerle 55 fasılda 2139 GTİP korelasyonu gerçekleştirildi.

Armonize Sistem Nomanklatürü canlı bir organizma gibidir. Yeni ihtiyaçlara göre, yeni icat edilen mallara göre sürekli güncellenecektir. Nitekim, 30 Aralık tarihinde de milli tarife cetvelimiz güncellenmiş oldu.

Yeni icat edilen teknoloji ürünleri için yeni alt pozisyon numaraları verilmesi son derece doğal. Bununla birlikte, yeni nomanklatürde karbon ayak izlerini de yakalamak mümkün. Daha doğrusu, “Paris İklim Anlaşması” ve Avrupa Birliği’nin “Yeşil Mutabakat”ı yürürlüğe girdikten sonra yeni açılımlar ile gümrük tarifesinin, çevreciliği özendiren, çevre kirliliği ile mücadeleyi önceleyen ve bu anlaşmalarda yer alan temel başlıklar itibarıyla eşyaları da mümkün olduğunca bu anlaşmalar doğrultusunda gruplandıran bir yapıya dönüşmeye başladığını görüyoruz. Paris İklim Anlaşması kapsamında önem atfedilen ürünlerin ayrı gruplandırıldığını, ya da bu kapsamdaki eşyanın ayrı alt pozisyon altında sınıflandırıldığını; böylece, gümrük idarelerinin çevre duyarlı denetimlere odaklanmalarının öncelik kazanacağını göreceğiz bundan sonra.

2015 yılında imzalanan «Paris İklim Anlaşması», 2020 sonrası süreçte, iklim değişikliği tehlikesine karşı küresel sosyo/ekonomik dayanıklılığın güçlendirilmesini ve fosil yakıt kullanımından kademeli olarak vazgeçilerek, endüstriyelleşme öncesi döneme kıyasen küresel sıcaklık artışının 2°C’nin olabildiğince altında tutulmasını hedeflemişti. 12 Kasım 2021 tarihinde sona eren Glasgow COP-26 Konferansında ise küresel ısınmanın 2 derece değil, 1,5 dereceden fazla artmaması yönünde hedef değişikliğine gidildi.

AB tarafından 11.12.2019 tarihinde yayımlanan “Yeşil Mutabakat” belgesinde ise, küresel rekabetçiliğini kaybetmeden daha yeşil, daha döngüsel ve daha dijital bir AB sanayi stratejisi izleneceği belirtildi.  Bu kapsamda, AB’de “kaynak yoğun” sektörlere odaklanan «sürdürülebilir ürün inisiyatifi» ile üretim aşamasında kaynak kullanımının sınırlandırılması ve bu kaynakların yeniden kullanımın teşvik edilmesi amacıyla «Döngüsel Ekonomi Eylem Planı» hazırlandı. “Tarladan-Sofraya Tarım Stratejisi” ile, gıda değer zinciri ekosistemi kurulması, organik tarımın yaygınlaştırılması, biyoçeşitlilik kaybının tersine döndürülmesi, gıda güvenliğinin sağlanması, beslenme ve halk sağlığının güvence altına alınması hedeflendi. Çevrenin ekolojik hizmetlerinin artışı için biyoçeşitliliğin de destekleneceği belirtildi. AB “Sürdürülebilir Akıllı Ulaşım” stratejisi ile 2050 yılında ulaşım kaynaklı emisyonları