BİR BİLENE SORDUK

EŞYANIN GEÇİCİ DEPOLANMASI

Özlem ERSÖZ

Eğitim Koordinatörü

Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen, serbest dolaşıma girmemiş eşyanın gümrüğe sunulmasından gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutuluncaya kadar konulduğu, eşyaların dış etken ve müdahalelerden korunmasını sağlayacak şekilde yapılmış, üzeri açık veya kapalı ambar, depo, ardiye veya hangar gibi yerlere “Geçici Depolama Yeri” denilmektedir. Bu sahalar fiziki mekân olarak açık veya kapalı olabilir.

Geçici Depolama Yeri açma ve işletme izni Ticaret Bakanlığı tarafından verilir ve işletmeciden teminat alınır. Geçici Depolama Yeri’nin ilk açılışında bir defaya mahsus olarak alınan “açma harcı” sonrasında, işletmeler her yıl “işletme harcı” yatırmakla yükümlüdür. Açılan Geçici Depolama Yeri’ne giriş yetkisi sınırlı olup, bu yerlere gümrük ve işletme personeli dışında nakliyeci, acente, gümrük müşavir ve müşavir yardımcıları ve mal sahibi tarafından eşyayı çekmek üzere vekâlet verilerek yetkilendirilen kişiler giriş-çıkış yapabilirler.

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 47 inci maddesine göre, “eşya, gümrüğe sunulmasından sonra gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutuluncaya kadar geçici depolanan eşya statüsünde bulunur ve bu şekilde adlandırılır.” Gümrükçe onaylanmış bir işlem olan antrepo rejimi altında antrepoya konulan eşyalardan farklı olarak, geçici depolama yerine konulan eşyanın hangi gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanıma tabi tutulacağı, anılan eşyanın bu depolama yerine konulmasından belli bir süre sonra netleşmektedir.

Kanunun 46 ncı maddesine göre, serbest dolaşımda olmayan eşya geçici depolama yerine alınarak gümrüğe sunulduktan sonra, deniz yoluyla gelen eşya özet beyan verildiği tarihten itibaren kırk beş gün, diğer bir yolla gelen eşya özet beyan verildiği tarihten itibaren yirmi gün içinde “gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma” tabi tutulmak durumundadır. Kanunun yürürlüğe girdiği 2000 yılından sonra mevzuatta yapılan düzenlemeler sonrası, özet beyan taşıt aracının yurda gelmesinden önce verilmeye başlanıldığından, bu sürelerin hesaplanmasında eşyayı taşıyan taşıt aracının geçici depolama yerine gelmesinden sonra gümrük veya gümrük muhafaza yetkililerince tutulan sahaya giriş kayıt tarihi esas alınmaktadır. Ancak, bu süreler bazen yetersiz kalmakta ve gümrük idarelerinde “ek süre uzatım dilekçeleri” trafiği artmaktadır. Bu süreler yeni kanun taslağında tüm taşıma modları için 90 gün olarak belirlenmiş olmakla birlikte, taslak henüz yasalaşmamıştır.

Uluslararası eşya trafiğinde gönderici – taşıyıcı – alıcı arasındaki hukuki sorumlulukların belirlenmesi bakımından, geçici depolama yerleri önem arz etmektedir. Nakliyeci, eşyayı geçici depolama yerine boşaltarak ve boşaltma listesini imzalayarak eşyanın eksiksiz olarak yetkili işletmeye teslim ettiğini kanıtlamakta ve uluslararası taşımacılıktan kaynaklanan hukuki sorumluluğunu tamamlamış olmaktadır.

Özet beyanda bildirilen miktar ile boşaltma listeleri arasında farklılık bulunması durumunda gümrük idareleri “özet beyan eksiklik takibatı” ya da “özet beyan fazlalık takibatı” başlattığından, bu takibatlar olumlu olarak sonuçlanmadığı sürece nakliyecinin göndericiye, alıcıya ve gümrük idaresine karşı hukuki sorumluluğu devam etmektedir.

Durum böyle olmakla birlikte, “özet beyan eksikliği takibatı” başlatılmış bir parti eşyanın geçici depolama yerinde bulunan kısmı için gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanım başlatılmasına hiçbir yasal engel bulunmamaktadır. “Özet beyan fazlalığı takibatı” başlatılmış bir parti eşya da gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulabilmekle birlikte, sadece fazla çıkan kaplar hakkında takibat olumlu sonuçlandığında işlem yapılabilmektedir.

Gümrük Kanunu’nun 237 inci maddesine göre, özet beyan veya özet beyan olarak kullanılan ticari veya resmi belgelerdeki kayıtlı miktara göre noksan çıkan kapların mahrecinden yüklenmemiş veya yanlışlıkla başka yere çıkartılmış veya kaza ve avarya sonucunda yok olmuş veya çalınmış bulunduğu gümrük idaresince belirlenecek süre içinde kanıtlanamadığı takdirde, bu noksan kaplara ait eşyadan tarife pozisyonuna veya tarife pozisyonu tespit edilemiyor ise cinsine ve türüne göre tarifede dahil olduğu faslın en yüksek vergiye tabi pozisyonuna göre hesaplanacak gümrük vergileri kadar para cezası alınmaktadır. Tarife belirsizliği yüzünden ceza belirlenmesi mümkün olamıyorsa, noksan her kap için 241 inci maddenin 1 inci fıkrasında belirlenen miktarda para cezası alınmaktadır.

Özet beyan veya özet beyan olarak kullanılan ticari veya resmi belgelerdeki kayıtlı miktara göre fazla çıkan kapların yanlışlıkla mahrecinden fazla olarak yüklenmiş olduğu gümrük idaresince belirlenecek süre içinde kanıtlanamadığı takdirde, söz konusu eşyaya el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilmekte ve tasfiyeye tabi tutulmaktadır. Ayrıca nakliyeciden eşyanın CIF kıymeti kadar para cezası alınmaktadır.

Ayrıca, özet beyan verilmeksizin eşya getirildiğinin gümrük idaresince belirlendiği veya eşyanın boşaltılmasına izin verilmesinden sonra gümrük idaresine bildirildiği ve bu eşyanın verilmiş olan özet beyanlardan biri ile ilişkili olmadığının anlaşıldığı hallerde, eşyanın yanlışlıkla mahrecinden fazla olarak yüklenmiş olduğu gümrük idaresince belirlenecek süre içinde kanıtlanamadığı takdirde, söz konusu eşyaya el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilmekte ve eşya tasfiyeye tabi tutulmaktadır. Ayrıca nakliyeciye eşyanın CIF kıymeti kadar para cezası kesilmektedir.

Dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de “Geçici Depolama Yeri” olarak adlandırılan yerler genellikle uluslararası trafiğe açık deniz limanları, hava limanları, demiryolu istasyonları ve TIR gümrük alanlarında işletilmektedir. “Geçici Depolama Yeri İşletmesi” ithal veya transit taşınmak üzere kendisine teslim edilen serbest dolaşımda olmayan eşya ile ihraç kaydıyla kendisine teslim edilen serbest dolaşımdaki eşyayı fiziki olarak iyi muhafaza etmek ve gümrük işlemleri tamamlandığında bunun ithal veya ihracına izin vermekle yükümlüdür. Bu yerlerdeki boşaltma yükleme ve istifleme gibi elleçleme operasyonları genellikle Geçici Depolama Yeri İşletmesi tarafından yapılmaktadır. Bununla birlikte, işletmenin izin vermesi halinde bu tür elleçlemeler başka operatörler aracılığıyla da gerçekleştirilebilmektedir.

Geçici Depolama Yeri İşletmecileri verdikleri bu hizmet karşılığında, ardiye ücreti ve elleçleme bedeli talep etmektedir. Anılan ardiye ücreti ve elleçleme giderlerinin ödenmemesi halinde işletmenin eşya üzerinde “hapis hakkı” vardır. Bu hak, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun “ardiyecinin hakları” başlıklı 574 üncü maddesinde şöyle düzenlenmiştir: “Ardiyeci, kararlaştırılmış veya alışılmış olan ardiye ücretini ve saklamadan doğmayan bakım, taşıma ve gümrük gibi bütün giderlerini isteyebilir…. Ardiyeci, mallara zilyet bulunduğu veya eşyayı temsil eden herhangi bir senet vasıtasıyla onlar üzerinde tasarruf etme yetkisine sahip olduğu sürece, alacakları için bu mallar üzerinde hapis hakkına sahiptir.”

10.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7099 sayılı Kanunla 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 218 inci maddesine eklenen 3 üncü fıkrada, “Türkiye ile diğer ülkeler arasında deniz ve havayolu ile yapılan eşya ve yolcu taşımalarında yararlanılan deniz ve havalimanlarını işleten kuruluşlar ile geçici depolama yeri işleticileri, gümrüklü sahalarda (Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının teşkilat ve görevlerini belirleyen 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Kararnamesi’nin 474 ila 502 inci maddeleri) kapsamı dışında bulunan gümrük iş ve işlemleri ile ilgili tahmil, tahliye, ardiye, saha içi taşıma ücretleri ve benzeri masrafların belirlenen azami bedellerine uymakla yükümlüdür. Bakanlık (Ticaret Bakanlığı) tarafından azami bedeller belirlenirken özelleştirme uygulamaları çerçevesinde yapılan sözleşmelerde yer alan düzenlemeler dikkate alınır” hükmüne yer verilmiştir.

1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Kararnamesi’nin 478 inci maddesinin 1-(i) bendi hükmüne göre, Denizcilik Genel Müdürlüğü’nün “Deniz ve içsular ulaşımını geliştirmek ve serbest, adil, sürdürülebilir bir rekabet ortamı sağlamak amacıyla sınırlı olmak üzere; liman, iskele ve kıyı yapılarının kullanım ücretleri ile taşımacılık faaliyetlerine ilişkin gerektiğinde taban ve tavan ücret tespit etmek ve uygulanmasını denetlemek” konusunda yetkilendirildiği görülmektedir.

Buna dayanarak Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından 16.05.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Kıyı Tesislerinde Verilen Hizmet Kalemleri ile Bu Hizmet Kalemlerinin Taban ve Tavan Ücretlerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ” hükümlerine göre, “yükün liman sahasına girişinden itibaren günlük olarak kıyı tesisi tarafından verilen muhafaza hizmeti” ardiye hizmeti olarak tanımlanmış ve bununla ilgili taban ücreti tespit edileceği belirtilmiştir. Bununla birlikte, aynı Tebliğ’de “gümrük iş ve işlemleri ile ilgili hizmetler” 4458 sayılı Kanunun 218 inci maddesinin üçüncü fıkrasındaki hizmet olarak tanımlanmıştır. Tebliğde, ambar kapağı açma-kapama hizmeti, atık alım hizmeti, boşaltma hizmeti, demirleme hizmeti, elektrik hizmeti, konteyner iç dolum-boşaltım hizmeti, liman içi aktarma hizmeti gibi hizmet kalemlerine yer verilmektedir.

Gerek Gümrük Kanunu’nun 218/3 maddesinden, gerekse, anılan Tebliğ hükmünden anlaşıldığı kadarıyla, gemilerin limana yanaşması, yük boşaltması, konteynerlerin geçici depolama yeri sayılan yerlere taşınması, konteynerlerin iskele üstü bekletilmesi gibi hizmet bedelleri Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından, eşyanın bu limanlardan “Geçici Depolama Yeri” addedilen yerlere taşınmasından sonraki ardiye ve elleçleme giderleri Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenecektir.

Durum böyle olmakla birlikte, anılan hizmetlerle ilgili olarak ne Ticaret Bakanlığı ne de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı henüz bir asgari-azami hizmet tarifesi yayımlamamıştır. Dünyada en yüksek ardiye ve elleçleme bedeli ödemek durumunda kalan girişimcilerimizin küresel rekabet gücünü artırmak adına, anılan hizmet tarifelerinin bir an önce yayımlanması büyük önem arz etmektedir.

 

KAYNAKÇA:

  • 4458 sayılı Gümrük Kanunu
  • 6098 sayılı Borçlar Kanunu
  • 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Kararnamesi
  • Gümrük Yönetmeliği
  • Kıyı Tesislerinde Verilen Hizmet Kalemleri ile Bu Hizmet Kalemlerinin Taban ve Tavan Ücretlerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (16.05.2020 tarihli 31129 sayılı Resmi Gazete)

 

 

SORU VE CEVAPLAR

 

Soru 1. Özet beyan kim tarafından, ne zaman, nereye ve nasıl verilir?

Cevap: Özet Beyan eşyayı Türkiye Gümrük Bölgesine getiren veya eşyanın gümrük bölgesine taşıma sorumluluğunu üstlenen kişi tarafından verilir. Eşya Türkiye Gümrük Bölgesine getirilmesinden önce, giriş gümrük idaresine bilgisayar veri işleme tekniği kullanılarak verilir.

Soru 2. Gümrük Kanunu’nun 46 ncı maddesinde belirtilen 45 ve 20 günlük eşyaya gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanım tayin etme süreleri ne zaman başlar?

Cevap: Gümrük Kanunu’nun 46 ncı maddesinde belirtilen 45 ve 20 günlük eşyaya gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanım tayin etme süreleri eşyanın gümrüğe sunulması, taşıt aracının eşyanın boşaltılacağı gümrük idaresine girişine ilişkin gümrük veya gümrük muhafaza yetkililerince tutulan kayıt tarihinden itibaren başlar.

Soru 3. Özet beyan veya özet beyan olarak kullanılan ticari veya resmi belgelerdeki kayıtlı miktara göre noksan çıkan kapların mahrecinden yüklenmemiş veya yanlışlıkla başka yere çıkartılmış veya kaza ve avarya sonucunda yok olmuş veya çalınmış bulunduğu gümrük idaresince belirlenecek süre içinde kanıtlanamadığı takdirde gümrük idaresince ne işlem yapılır?

Cevap: 4458 sayılı Gümrük Kanununun 237 nci maddesine göre, nakliyeciden noksan kaplara ait eşyadan tarife pozisyonuna veya tarife pozisyonu tespit edilemiyor ise cinsine ve türüne göre tarifede dâhil olduğu faslın en yüksek vergiye tabi pozisyonuna göre hesaplanacak gümrük vergileri kadar para cezası alınır.

Soru 4. Özet beyan verilmeksizin eşya getirildiğinin gümrük idaresince belirlendiği durumda ve eşyanın verilmiş olan özet beyanlardan biri ile ilişkili olmadığının anlaşıldığı hallerde, eşyanın yanlışlıkla mahrecinden fazla olarak yüklenmiş olduğu gümrük idaresince belirlenecek süre içinde kanıtlanamadığı takdirde gümrük idaresince ne işlem yapılır?

Cevap: Bu gibi durumlarda eşyaya el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir ve anılan eşya tasfiyeye tabi tutulur. Ayrıca nakliyeciye eşyanın CIF kıymeti kadar para cezası kesilir.

 

Soru 5.  Özet beyan veya özet beyan olarak kullanılan ticari veya resmi belgelerdeki kayıtlı miktara göre fazla çıkan kapların yanlışlıkla mahrecinden fazla olarak yüklenmiş olduğu gümrük idaresince belirlenecek süre içinde kanıtlanamadığı takdirde ne işlem yapılır?

Cevap: Bu gibi durumlarda, eşyaya el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir ve anılan eşya tasfiyeye tabi tutulur. Ayrıca nakliyeciye eşyanın CIF kıymeti kadar para cezası kesilir.