Blog

2021 Sektör Raporu: Demir - Çelik Sektörü - Küresel Gelişmeler ve Bölgesel Riskler
2021 Sektör Raporu: Demir - Çelik Sektörü - Küresel Gelişmeler ve Bölgesel Riskler

Demir Çelik Sektörü

Teknoloji ve sermaye yoğun yatırımlar gerektiren demir çelik sektörü, ulaşımdan inşaata, tarımdan teknolojiye, birçok temel sektöre girdi sağlamakla metal işkolunun lokomotifi konumundadır. Bunun yanı sıra, özelliğini kaybetmeden geri dönüştürülebilir olmasıyla döngüsel bir ekonomi için temel oluşturmaktadır.

OECD, Aralık 2020 Ekonomik Görünümü’nde; 2020 yılında Dünya GDP’sinin %4,2 oranında azalacağını, 2021 ve 2022 yılında ise sırasıyla %4,2 ve %3,7 oranında artacağı öngörmüş ancak pandeminin durumu, ortaya çıkan yeni varyantlar ve aşılama hızı faktörleri ekonomik dengeleri derinden etkilediğinden çelik sektöründe hatırı sayılır bir belirsizlik oluşmuştur. Buna rağmen, Purchasing Manager’s Index(PMI) ‘e göre demir çelik yoğunluklu sektörlerdeki üretimde 2020 Temmuz’dan itibaren bir iyileşme görülmektedir.

2020 yılında pandeminin tüketim alışkanlıklarını değiştirmesi ve gelen kapanmalardan dolayı üretimin aksaması ile çelik kullanan sektörlerin çelik tüketiminde azalma gerçekleşmiştir. Özellikle çelik yoğun sektörlerden olan inşaat ve otomotiv gibi sektörlerde üretimin azalması; Amerika Birleşik Devletleri, Meksika, Hindistan, Japonya, Rusya gibi çelik tüketiminde büyük rol oynayan ülkelerde ve Avrupa Birliği genelinde çelik tüketimini 2020’de azalttığı görülmektedir.

Küresel Demir Çelik Ticareti

Avrupa Birliği’nin ihracatında  bir önceki yılın aynı periyoduna kıyasla ,5 oranında azalma kaydedilirken, aynı dönem ithalattaki azalma çok daha az oranda gerçekleşmiştir. 2020’nin aynı periyodunda Türkiye’nin çelik ithalatı artarken, ihracatta ’luk azalma kaydedilmiştir.

Çelik ihracatı yapan büyük ekonomilerden olan Japonya ve Kore’de ihracatta daha küçük oranda azalma yaşanırken, aynı periyotta Amerika Birleşik Devletleri ve Brezilya’da keskin bir azalma yaşanmıştır.

Grafik: 2020 Yılı Küresel Demir Çelik Sektörü Dış Ticaret Dengesi(Milyon USD)

Kaynak: ITC Trademap

2020’nin ikinci yarısında çelik fiyatlarının keskin bir şekilde yükselmesine ve yassı çelik ve inşaat demiri fiyatlarının 2021 Ocak ayında bir önceki yıla göre sırasıyla G ve 9 oranın artmasına rağmen, 2020 genelinde çelik fiyatları düşük seyretmiş;  2019’a oranla, yassı ve uzun çelik ürünlerinin fiyatları ortalama :zalmıştır. Her ne kadar COVID-19 salgınının zirve yaptığı dönemlerde atıl durumda olan çelik üretme kapasitesi, salgın hafiflemeye başladığında artan talebi karşılayacak kadar hızlı devreye alınamamış ve stoklama, fiyatların aniden hızlı bir şekilde yükselmesine sebep olmuş olsa da, atıl durumda olan üretim kapasitesinin tam performansla çalışmaya başlamasıyla fiyatlardaki bu trendin azalma yönünde seyretmeye başlayacağı düşünülmektedir.

2020’de en çok kapasite arttırımı 28,8 mmt ile Asya’da gerçekleşirken, Ortadoğu’da 7,2 mmt ile %9,1, Kuzey Amerika’da 3,3 mmt ile %2,1,  BDT’de 0,25 mmt ile %0,2 ve Afrika’da 0,04 mmt ile %0,1 olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan çelik üretim kapasitesi Avrupa’da 1.4 mmt ile %0,5 azalırken, Latin Amerika’da 0.5 mmt ile %0,6 azalmıştır.  (Worldsteel, 2021)

Türkiye’de Demir Çelik Sektörü

2020 yılında pandeminin etkisiyle tüm dünyada üretim azalma eğilimi göstermesine rağmen Türkiye, Çin ve İran ile birlikte üretimde artışın gerçekleştiği birkaç ülkeden biri olmuştur. Türkiye’ye yönelik ABD ve AB tarafından uygulanan korunma önlemlerinin Türkiye’yi yeni pazar arayışına itmesi ve Çin’in üretimini kendi iç pazarına yönelik arttırmasıyla Türk çelik üreticisi için Uzak Doğu ve Asya pazarının rekabet edilebilir hale gelmesi üretimin artması için önemli bir sebepken, yılın ikinci yarısında pandeminin seyrinin hafiflemesiyle çelik-yoğun sektörlerden olan otomotiv ve inşaat sektörünün canlanması da üretimin artmasına sebep olan faktörlerden olmuştur.

Türkiye’nin ana pazarlarından olan ABD ve AB’nin ticarette korunma önlemleri kapsamında Türkiye’ye uyguladıkları önlemler ihracatçıyı farklı pazar arayışına itmiş, Türkiye Asya ve Uzak Doğu pazarındaki ihracat payını arttırmaya başlamıştır. Grafikte yer alan Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler incelendiğinde, AB, Türkiye demir çelik ihracatında hala önemli bir pay sahibi olsa da bu payın giderek azaldığı, Afrika, Asya ve Ortadoğu ülkelerinin Türk demir çelik ihracatında önemli oyuncular olarak yer aldıkları görülmektedir.

Grafik: Türkiye’nin En Fazla Demir Çelik İhracatı Yaptığı Ülkeler (Milyon USD)

Kaynak: TÜİK

Türkiye’nin yassı ürün üretim kapasitesi kendi tüketimine yetecek ve uzun ürün üretim kapasitesi ihracat yapacak seviyede olmasına rağmen, çelik üretimi için gerekli olan hammaddelerin ithaline ihtiyaç duyulmaktadır.

2020 yılında Rusya, ABD, Almanya ve Ukrayna Türkiye’nin en çok ithalat gerçekleştirdiği ülkeler olup, bu ülkelerde sektörün dış ticaret açığı söz konusudur. AB üyesi olan Hollanda, Fransa ve Almanya ile olan demir çelik ticaretinde de dış ticaret açığı söz konusu iken, İtalya ve İspanya bu trendin dışında kalmıştır.

Küresel Riskler

Avrupa Yeşil Mutabakatı

Avrupa Yeşil Mutabakatı demir çelik sektörünü yakından ilgilendirmektedir. Enerji yoğun sektörlerden olan demir çelik sektörünün karbon salınımı azaltmak için bazı dönüşümler yaşaması gerekmektedir. AB Komisyonu, sektörlerde köklü değişimler yaşanması ve iklimle ilgili hedeflerin gerçekleşebilmesi için karbon fiyatlandırılmasını gerekli görmektedir. Bu doğrultuda, karbon düzenlemesi olan ve olmayan bölge ve ülkeler arasında ortaya çıkan karbon kaçağını azaltmak ve AB yatırımcısının, zayıf karbon düzenlemesi olan ülkelere yatırım yapmasının önüne geçmek için Sınırda Karbon Düzenlemesi (SKD) mekanizmasını oluşturmuştur. SKD, aynı zamanda AB iç pazarındaki aktörlerin zayıf karbon düzenlemesine sahip ülkelerden gelen ürünler karşısında rekabet edebilmelerini sağlamak için de önemli bir enstrüman olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bölgesel Riskler

-Türkiye İhracatına Karşı Uygulanan Ticaret Politikası Önlemleri

Son yıllarda Türkiye’nin artan demir çelik üretimi ve ihracatı dikkat çekmekte olup, bazı ülkelerin korunma önlemi politikasına yönelmesine sebep olmuştur. Borular, inşaat demiri, filmaşin, yassı mamuller gibi ürünlere Türkiye’nin önemli bir dış ticaret partneri olan ABD tarafından %0 ile S,65 arasında anti-damping uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin demir çelik ihracatının yaklaşık 0’unu oluşturan Avrupa Birliği ve Türkiye ile arasında STA bulunan Malezya tarafından uygulanan anti damping önlemleri de Türk demir çelik ihracatçısı için risk oluşturmaktadır.

Sonuç

Demir çelik sektörü, insan hayatında önemli yer tutan ve günlük hayatı etkileyen birçok eşya için temel oluşturmaktadır. İnşaat ve otomotiv sektörü dahil birçok sektöre girdi sağlamasının yanı sıra; toplu taşıma sistemleri, makine üretimi, savunma sanayi için de girdi sağlamasıyla mikro ve makro seviyede önem arz etmektedir.

Sektör açısından en önemli konularından biri  Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) olarak karşımıza çıkmaktadır. Karbon ayak izini azaltarak karbon nötr olmayı hedefleyen bu mutabakat, Sınırda Karbon Düzenlenmesi sistemi ile demir çelik sektörünü önemli derecede dönüştürecektir.  

Türk çelik piyasasını etkileyebilecek bir diğer husus ise Ukrayna ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşmasıdır (STA). Türk çeliğinin uluslararası ticarette karşılaştığı yüksek vergiler ihracatçı için maliyet oluştururken, bu STA’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte  demir çelik ürünlerinin daha Türk piyasasına vergisiz girmesi hem Türk çelik üreticisi hem de ihracatçısı için önemli bir risk teşkil etmektedir.

Demir Çelik Sektörü Raporunun tamamın ulaşmak için Mevzuat Departmanımız ile iletişime geçin. ( https://ugm.com.tr/iletisim-formu)

Hazırlayanlar:

Faruk ŞEN

Beyza KESKİN

 

 

 

Diğer İçerikler