Olmak ya da olmamak

Bir ülke düşünün üretiminin yarısından fazlası dışa bağımlı. Teknolojiyi günlük hayatta kullanmada birinci ama üretimde istenildiği kadar kullanamıyor. Katma değeri hala katma değer vergisi gibi algılayan insanlar çoğunlukta. Kullandığı sosyal medya ile gününü gün eden bir nesil.

Geleceğe umutla bakmaya çalışan ama kadere boyun eğmiş bir gençlik. Söylemlerin eyleme geçmekte yetersiz kaldığı bir anlayış. Yönetenlerin iyi niyetinin hantal bürokrat yapısı ile hayata geçemediği bir yapı.

İçini boşaltmak için herkesin ağzına sakız yaptığı kelimelerin, her gün konuşulduğu bir ülke hayal edin. Söz gelimi “eğitim” kelimesinin komedyenlere malzeme olduğu. “İnovasyon” kelimesini farklı konuşmak için kullanan ama farkındalık yaratamayan kafalar. “Girişimcilik”in sadece sözde kaldığı. “Melek yatırımcıların” gerçek yüzlerini göstermedikleri bir toplum.

Geleceğe yatırım yapmak yerine, günü kurtarmanın yollarının arandığı politik söylemler. İktidarı ve muhalefetiyle halkına ve dünyaya uzak bir siyasi anlayış.

Bu cümleleri çoğaltmak mümkün. Genel tablo ne kadar iç karartıcı olursa olsun. Hala umudunu kaybetmeyen, çalışan insanların varlığı ise bir o kadar sevindirici. Bireysel üretimlerin ve fikirlerin başarılı olduğu görmek moral veriyor.

Yanında çalıştırdığı insanların evine ekmek götürmesini sağlayanlara şapka çıkarıyorum.

Ülkesinde bulamadığı fırsatları yurt dışında elde eden ve önemli akademik başarılara imza atanları alkışlıyorum.

Genç fikirlere destek olup, bunu vergiden düşmek ve toplumda hava atma aracı olarak kullanmayan iş insanlarına saygı duyuyorum.

Fabrikasında onlarca yazılımcı çalıştırıp akıl terine para ödeyen, üretimini katma değerli yapan iş insanlarına hayranlık duyuyorum.

Ürettiği malını ülke ülke dolaşıp, yeni pazarlar arayan, ülkesinin bayrağını o ülkelerde dalgalandıran iş insanlarının enerjisine hayranım.

Sözün senet, israfın haram, hak ve hukuka inanan insanların olduğu bir dünya özlüyorum. Büyümenin ve gelişmenin “eşit vatandaşlık” tan geçtiğine inanıyorum.

‘Teknolojiye yatırım yapan kazanacak’

Alın terinin değil, akıl terinin para ettiği bir dünyada, bu dönemi pandemiden önce ve pandemiden sonra diye ikiye ayırabiliriz. Teknolojiyi üretimine entegre eden şirketlerin ayakta kalacağı bu dönem, rekabetin en acımasız olduğu dönem olacak. Bu şirketlerin adını dünyada artık daha çok duyacağız. Özellikle pandemi döneminde bunun önemi bir kez daha ortaya çıktı. Üretimde maliyetleri düşürmek ve verimliliği artırmak için tek çıkış yolu teknolojiye yapılan yatırımlar. Teknolojinin üretimdeki önemi ve katma değerin geldiği noktayı Mettler Toledo Genel Müdürü Can Seyhan ile konuştuk.

- İleri teknoloji ile üretim yapmanın bu süreçteki önemini anlatır mısınız?

Pandemi öncesinde üretici firmaların yakından takip ettiği dijitalleşme, Iot, Endustri 4.0 gibi kavramlar daha da fazla önem kazandı. Sektörden örnekleyecek olursam; ölçüm teknolojileri dönüştükçe, dijitalleştirme, yeniliğin ana unsuru haline geldi. Akıllı bir sensörle yalnızca doğru ölçüm sonuçları sunmanın ötesinde, cihazın durumu da dâhil olmak üzere üretim prosesi hakkında kaliteli ve gerçek zamanlı durum bilgisi sağlanması önemli bir kıstas oldu. Tüm bunlar bu süreç gibi dijitalleşmeyi zorunlu kılan bir dönemde, dijitalleşmeye yapılan yatırımların bir temel ihtiyaç olduğunu anlamamıza sebep oldu. Mettler Toledo’da ilgili sektörlere, yapacakları yatırımlarda yazılımlar, veri yönetim sistemleri, uzaktan cihaz kontrolü ve uzaktan servis desteği gibi pek çok çözümü ile aktif rol oynamaya devam etmektedir. Müşterilerimiz, Mettler Toledo online analitik ölçüm cihazları ile uzaktan tüm üretim tanklarının parametrelerini takip edebilir, Labx yazılımı ile tüm laboratuvar cihazlarındaki verileri birbiri arasında ve mevcut sistemi ile entegre edebilir, ProdX yazılımı ile ürün kontrol sistemleri ve endüstriyel tartım çözümleri verilerini ERP sistemine aktarabilir ve daha pek çok çözümümüz ile dijitalleşme konusunda sektöre hem uzman desteğine başvurabilirler.

- Şirketinizin Türkiye ve dünyadaki yeri nedir?

Mettler Toledo, laboratuvar, endüstriyel ve gıda perakendeciliği uygulamalarında kullanım için hassas cihazların global üreticisi ve pazarlayıcısıdır. Şirketimiz dünya çapında 3 milyar dolar üzerinde satışı ile güçlü bir pozisyonda bulunmaktadır. Cihaz satışlarımızın önemli bir kısmı lider olduğumuz segmentlerdedir. Geniş bir ürün portfolyosuna ek olarak, hassas cihaz üreten şirketler arasında en büyük global satış ve servis organizasyonlarından birine sahibiz. Müşteriler için uygulamaya özel çözümler de dahil olmak üzere çeşitli teknolojileri sıklıkla birleştiren yenilikçi araçlar sağlayarak pazarlarımızın katma değeri yüksek segmentlerine odaklanmaktayız. Enstrümanlarımızı sadece değerli veriler toplamak için değil, aynı zamanda bu verilerin işlenmesini ve müşteri yönetim bilgi sistemlerine aktarılmasını kolaylaştırmak için tasarlıyoruz. Mettler Toledo, tüm dünyadaki toplam 16 bin 200 çalışanıyla, 2019 yılında satışlarının, yüzde 30’unu Avrupa Bölgesinden, yüzde 39’unu Amerika’dan ve yüzde 31’ini de Asya ve diğer bölgelerden elde etmiştir. Şirket, 40 ülkede satış, pazarlama ve servis hizmeti sağlamakta olan 8 bin 150 çalışan ile geniş bir global satış ve servis organizasyonuna sahiptir. Şirketin Avrupa, ABD ve Çin’de üretim varlıkları bulunmaktadır.

- Bu dönemle ilgili şirketinizin hangi çözümlerini ön plana çıkarabiliriz?

Firmalar üretimde kullanılan ölçüm teknolojilerimiz ile sorun oluşmadan, önleyici bakım aksiyonları almaya yönelik bilgi sağlarken; üretimin devam etmesini sağlama, duruş sürelerini ortadan kaldırma ve doğru zamanda onarım planlama konularında da operasyon yönetimine güçlü bir destek vermektedir. Böyle bir ölçüm teknolojisi, veri ağlarına ve kontrol sistemlerine otomatik entegrasyon becerisine sahip olup ilk kurulumu ve değiştirme işlemini hızlı ve kolay hale getirmektedir.

Gıda güvenilirliği ve sürekliliği, pandemi döneminde önemli gündem maddelerinden biri olurken, yazının başında da altını çizdiğim gibi endüstride dijitalizasyon konusu daha da önemli hale geldi. Bunlarla ilgili, Mettler Toledo olarak üretim aşamasında olası kontaminasyonları minimize etmek adına hijyenik dizaynlı yıkanabilir terazi ürün gruplarımız gıda ve ilaç sektöründe üreticilerin tercihi olmaktadır. Uzaktan çalışma ve işletme proses sürekliliği konuları için ise veri toplama ve kontrol yazılımlarımız, otomasyon temelli ürün gruplarımız ve akıllı sensörlerlerimiz ile üreticilerin Iot ve Endüstri 4.0 gerekliliklerini karşıladıkları için yine tüm sektörlerden üreticiler için bu dönemde öne çıkmıştır.

- Pandemi ile birlikte sizce üretimde, sanayide neler değişti?

Tüm ülkeleri etkisi altına alan pandemi sürecinin ilk dönemde yaşanan belirsizlik ve şok etkisinin Türkiye'de hızlı atlatılması ve birçok sektörün bu sürece adapte olduğunu görmek ekonomik sürdürülebilirlik açısından oldukça umut verici. Son dönemde özellikle üretimde, verimlilik ve sürdürülebilirlik birçok üretici tarafından öncelik haline gelirken; üretim planlamanın sadece kısa vadeli değil, orta ve uzun vadede de büyük bir titizlikle yapılması gerektiği daha iyi anlaşıldığına inanıyorum. Üretim alanında kullanılan ekipmanın, günümüz ihtiyaçlarını karşılamasının yanı sıra, gelecekte de olası ihtiyaçlara uyum sağlayabilecek akıllı çözümler olması ‘future-proof’ kavramını son dönemde daha da fazla ön plana çıkardı. Bunun yanında hijyenik dizayn, kolay temizlenebilirlik, veri toplama üreticilerin son dönemde daha çok odaklandığı konular arasında yer almaktadır. Özellikle pandemi döneminde dahi üretimin devam ettiği, bizlerin de Mettler Toledo olarak yoğun bir şekilde hizmet verdiğimiz gıda, ilaç ve kimya sektörünün bazı gruplarında bizler de üstümüze düşen sorumluluğu aldık. Düzenlediğimiz webinarlarla üretici firmaların “kaliteden ödün vermeden; üretimde maliyeti düşürürken, verimliliği artırabilecekleri” dijital ve inovatif çözümlerimiz ile desteklemeyi amaçladık.

Öte yandan sanayide üretimin bu salgın süreci boyunca hız kazandığını da hem bağımsız kuruluşların açıklamaları hem de müşterilerimizin talepleri ile açıkça görmekteyiz. Bu süreçte artan talebe ve standartlarla uyumluluk gereksinimlerine karşı üreticiler de hızlı aksiyon almak için güvenilir çözüm ortağı arayışına girdiler. Şirketimizin geniş yelpazede sahip olduğu geniş ürün gamı ile cihaz, yazılım ve eğitim gibi kapsamlı hizmetlerimizin yanı sıra tüm dünyada ve Türkiye'de 7/24 servis imkanı sağlayarak, sürecin olumsuz etkilerini minimize etmeyi başardığımızı söyleyebilirim.