Ankara denince akla hemen siyasetin merkezi gelir. Oysaki Ankara 12 organize sanayi bölgesi ile Türkiye’nin aynı zamanda üreten bir şehridir. Türkiye’nin ilk yerli transformatör üreticilerinden olan ASTOR, 37 yıldır hem teknolojiye yatırım yapıyor hem de entegre bir üretim için yeni hatları devreye sokuyor.
2005 yılında firmanın bugünkü hissedarları tarafından satın alınmasıyla başarı hikâyesi başka bir boyuta ulaşan, çok kısa sürede dağıtım transformatörleri imalat ve satışı konusunda sektörünün lideri olan ASTOR, 2015 yılından itibaren 154 kV iletim gerilim seviyesinde transformatör üretimine geçiyor. 2017’de son teknoloji ile Ankara Sanayi Odası 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde 100 dönüm arazi üzerine kurulmuş fabrikasında üretimlerine devam eden firma, aynı yıl ilk defa orta gerilim anahtarlama ürünleri imalat ve satışına başlıyor. 2018 yılında 400 kV gerilim seviyesinde 125 MVA güç transformatörü ve 250 MVA güçte oto transformatör üreterek, yurt dışında gerçekleştirilen kısa devre mekanik dayanım testlerini başarı ile tamamlıyor. Fabrikayı gezerken enerjinin kaynağını da yönetim, dış ticaret, finansman, İK, tedarik ve üretim kademesindeki genç ve dinamik kadrodan aldığı gözden kaçmıyor.
ASTOR Genel Müdürü Enver Geçgel ile enerjiye nasıl damga vurduklarını konuştuk. Yatırımlara ara vermeden devam ettiklerini belirten Geçgel “Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük transformatör üretim fabrikası olan ASTOR, ulusal ve uluslararası pandemi etkilerine rağmen yatırımlarına hız kesmeden devam ederek, 2020 yılı Haziran ayında 40 dönüm arazi üzerinde yeni fabrika inşaatına başlayarak 2021 yılı başında devreye aldı. ASTOR 200 milyon TL olarak planlanan yatırım ile güç transformatörleri mekanik konstrüksiyon ihtiyaçları dahil olmak üzere tüm mekanik konstrüksiyon ihtiyaçlarının tamamını kendi imkanları ile karşılamış olacak. Ayrıca planlanan yatırım kapsamında üretim süreçlerinin iyileştirilmesi amacıyla son teknolojiye sahip makine ve sistemler üretim süreçlerine dahil edilerek yeni üretim hatları kurulacak” diyor.
Teknolojiyi kullanmanın yanında ihraç eden firma olmak hedefleniyor
Elde edilen başarı sadece Türkiye ile sınırlı değil. Aynı zamanda 72 ülkeye ihracat tecrübesi olan ASTOR, 2020 de 40 milyon doların üzerinde ihracat gerçekleştirmiş. Ayrıca yurtdışında da fabrika yatırımları planlanıyor. Artık teknolojiyi transfer eden değil teknolojiyi ihraç eden bir firma olmayı hedefliyorlar. Endüstride kullanılan hemen hemen tüm transformatör çeşitleri ve 170 kV gerilim seviyesine kadar anahtarlama ürünleri burada üretiliyor.
Enver Geçgel dünyadaki rekabet hakkında da şunları söyledi “Dünya ile rekabette bildiğiniz üzere Çin faktörü var. Çin çok büyük bir ekonomik güç oldu. Bununla birlikte pandemi döneminde Dünya Çin kaynaklı tedarikçilerini tekrar gözden geçirme yoluna gitti. Artık ürün taleplerinde sadece uygun fiyatlı olsun mantığı ile değil kaliteli ve doğru fiyatla olsun mantığı ile hareket ediliyor. Satış pazarında rekabet çok fazla... ASTOR üretim hızı, kapasitesi ve kalitesiyle son yıllarda daha fazla tercih edilir hale geldi. Aynı zamanda ürün gamımızın çeşitliliğinin artması firmalar açısından da tercih edilme nedeni oluyor. Yerli ve yabancı firmalar karşılarında ASTOR gibi büyük bir kuruluşu görmek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda tek bir firma ile çalışmak istiyor. Daha da önemlisi artık örneğin Çinli müteahhit firmalara da özellikle coğrafi olarak yakın ülkelere ASTOR markası ile ürünlerimizi verebiliyoruz. Rekabet arttıkça kalite ve bilgi birikimi oldukça önemli hale geliyor. Rekabetçi yaklaşımı ve değerlerine duyduğu güvenle ASTOR olarak ülkemizin bayrağını gururla dünyanın 72 ülkesinde dalgalandırıyor.”
Tek çatı altında entegre üretim
2021 yılını "Yüksek Gerilim Anahtarlama" ürünleri yatırım yılı olarak belirleyen firma yüksek gerilim anahtarlama ürünlerini çeşitlendirmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda yeni ürünler için üretim ve test sistemlerinin kurulması için yatırımlara devam edecek. ASTOR, elektromekanik imalat sektörünün ihtiyaç duyduğu ekipmanları tek bir marka altında toplamayı hedefliyor.
Pandemi ile yeni bir dünya düzeni karşımıza çıktığını vurgulayan Geçgel "2020 yılı mayıs ayında üç hafta süreyle üretimlerimizi durdurmak zorunda kaldık. Gerçekten zor ve sıkıntılı zamanlardı. Söz verilen ürünlerin teslimatları yanında çalışanlarımızın sağlığı da önemliydi. Bununla birlikte bu kaybı fazla mesai ve çalışanlarımızın desteği ile atlattık diyebiliriz. Firmamız mevcut fabrika yatırımına hain darbe girişiminin hemen ertesinde Eylül 2016 da başlamıştı. Pandemi gibi zor bir dönemin içinde de Temmuz 2020 de mekanik fabrikamızın temeline başladık. Kısa bir süre içinde Şubat 2021’de devreye aldık. En büyük idealimiz milli sermayeye sahip bir firma olarak kritik elektrik ekipmanların üzerimize düşen kısmını üretebilmek oldu. Bu konuda var gücümüzle çalışıyoruz. Durmaksızın yaptığımız çalışmalar meyvesini veriyor. İstanbul Sanayi Odası (İSO) 2019 yılı verilerine göre Türkiye'nin en büyük 215. büyük sanayi kuruluşu olan firmamız sektörünün de lideri. 2020 yılında ciromuz pandemiye rağmen arttı" diyor.
1,5 milyar TL üzerinde ciroya ulaşan şirketin, 1200 çalışan, aileleri ve tedarikçileri de hesap edilirse bölge ekonomisine sağladığı canlanma, çarpan etkisi ile katbekat artıyor.
Enver Geçgel "Bununla birlikte çok daha önemlisi yüksek gerilim gibi kritik öneme sahip ve kısıtlı Ar-Ge bilgi birikimi olan konularda üretimlerimizi ülkemiz sınırları içinde milli teknoloji ile kendi insanımızla yapabilmek önemli. Bunu yapamadığınız takdirde ihtiyaçlarınızı yurtdışından çok daha yüksek maliyetler ile karşılamak zorunda kalıyorsunuz. Rekabet hem kaliteyi hem de satın alma maliyetlerini düşürüyor. Örneğin 170 kV yüksek gerilim kesicisi şimdiye kadar ülkemizde üretilmemekteydi. ASTOR markası ile 2020 de yurtdışı testlerinden başarı ile geçerek ürettik ve Nisan ayında teslimata başlıyoruz. Elektromekanik imalat sektörünü bilenler bu ürünün ülkemizde üretilebilmesinin geçmişte bir hayal olarak görüldüğünü çok daha iyi bilecektir" diye vurguluyor.