Engin ÖZDEMİR
Gümrük Müşaviri
Uluslararası ticaretin gelişmesi ile birlikte ülke sınırları dışına yapılan taşımacılık da önem kazanmıştır. İkinci Dünya Savaşından sonra karayolu ile uluslararası eşya taşımasındaki büyümenin artmasıyla ortaya çıkan problemler, bu konuda bir uluslararası düzenlemenin yapılmasını gerekli kılmıştır. Bu nedenle uluslararası karayolu taşımacılığında yeknesak kuralların oluşturulması çalışmalarına başlanmıştır.
"Karayoluyla Uluslararası Eşya Taşıma Sözleşmesine İlişkin Anlaşma" (Convention Relative au Contralde Transport International de Marchandises par Route) kısa adıyla "CMR" olarak anılımakta ve bilinmektedir. CMR Konvansiyonu bir malın uluslararası taşınması periyodunda göreceği zarar, ziyan, kayıp ve gecikmelerinden Gönderici - Taşıyıcı- Alıcı arasındaki sorumlulukları saptayan yükümlülükleri belirleyen bir uluslararası anlaşmadır.
CMR Konvansiyonu’nun kendisi bir sigorta değil uluslararası karayoluyla mal taşınmasında hakları ve yükümlülükleri belirleyen Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın yönetim ve gözetiminde uygulaması sağlanan çok uluslu bir anlaşmadır. 19 Mayıs 1956 tarihli “Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi, 2.7.1961’de yürürlüğe girmiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin “Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi (CMR)” Konvansiyonuna katılması, 07.12.1993 tarihli ve 3939 sayılı Kanunla uygun bulunmuş ve 04.01.1995 tarihinde 22161 sayısı ile Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Anayasamızın 90 ıncı maddesi gereği CMR Konvansiyonu kanun hükmündedir.
Söz konusu Konvansiyona bugün itibarıyla 56 ülke taraf olmuştur. Arnavutluk, Ermenistan, Avusturya, Azerbaycan, Belarus, Belçika, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Gürcistan, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İran, İrlanda, İtalya, Ürdün, Kazakistan, Kırgızistan, Letonya, Litvanya, Lübnan, Lüksemburg, Malta, Mongolya, Karadağ, Fas, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Moldova, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, Suriye, Arabistan, Tacikistan, Makedonya, Tunus, Türkiye, Türkmenistan, Ukrayna, İngiltere ve Özbekistan CMR’a taraf ülkelerdir.
Taraflarından birinin Türkiye olduğu uluslararası taşıma ilişkilerinden doğacak hukuki uyuşmazlıklarda, Türk Ticaret Kanunu yerine CMR1 hükümleri öncelikle uygulanmak durumundadır. CMR, uluslararası taşıma hukuku alanında hedeflediği yeknesaklığı, mümkün olduğunca genişletebilmek amacıyla, yükleme ve teslim yerlerinin iki ayrı ülkede olmasını ve bu ülkelerden en az birinin CMR’ye taraf olmasını, söz konusu taşıma ilişkisine bu Konvansiyon hükümlerinin uygulanabilmesi için yeterli görmüştür.
CMR Konvansiyonu’nun geçerli olduğu ülkeler, tek bir yasal sistemle birbirine bağlanmış tek bir yasal bölge oluşturmaktadır. Sonuç olarak Konvansiyon, ulusal yasal sistemlerin yanında ayrı bir sistem olarak kabul edilebilir. Konvansiyon malların alındığı yer ile teslim edileceği yerin en az biri akit taraf olan iki farklı ülkede bulunduğu takdirde ve ücret karşılığında karayoluyla eşya taşımacılığına yönelik her taşıma sözleşmesi için geçerlidir.
Bu da, bir akit ülke başlayan ya da sona eren ve başkası hesabına gerçekleştirilen her türlü uluslararası karayolu eşya taşımalarının (kendi hesabına yapılan taşımalar CMR kapsamında değildir) bazı istisnalar haricinde CMR kurallarına tabi olacağı anlamına gelmektedir. Posta gönderileri, cenaze sevkiyatları, "Mobilya" taşımaları (genellikle ev taşımaları olarak kabul edilir), özel eşyaların taşınması CMR’dan istisnadır.
Konvansiyonun 1 inci maddesinde Konvansiyonun geçerliliği (uygulanması) farklı türlerde bazı koşullara bağlanmaktadır. Bu bağlamda nakliye sözleşmesi kavramı, ücret karşılığı taşımalar, malların alınacağı yer ile teslim edileceği yerin iki farklı ülkede bulunması zorunluluğu, araç kavramı, eşya kavramı gibi unsurlar ayrı ayrı ele alınmaktadır.
Zararın ya da kaybın hatalı teslimat, korumada ihmal, eksik dokümantasyon, kusurlu ambalaj, yanlış ısı ya da teslimatta nakit tahsil edilmemesi gibi nedenlerden kaynaklanması halinde tazminat ödenmez.
CMR’a göre, ihracatçı aşağıdakilerden sorumludur:
Tehlikeli eşya taşınması konusunda da ihracatçının sorumluluğu vardır. İhracatçının nakliyeciye malların taşınması ile ilgili tehlikelerin niteliği ve alınacak tedbirler hakkında kesin bilgi vermesi gerekmektedir. Bu bilgiler CMR notunda gösterilmelidir. Bu notta ayrıca malların genel kabul görmüş açıklamasının da yer alması gerekmektedir. Şayet ihracatçı, nakliyeciyi malların tehlikeli olma özelliğinden haberdar etmez ise, nakliyeci bu malları hiçbir sorumluluk almadan boşaltabilir, imha edebilir ya da zararsız hale getirebilir ve bu durumda, malların taşınması ile ortaya çıkabilecek tüm kayıp, hasar ya da masraftan sorumlu hale gelir.
CMR’a göre, nakliyeci aşağıdakilerden sorumludur:
Ancak kanıtlandıkları takdirde nakliyeciye yönelik bir alacak talebine karşı savunma sağlayan bazı istisnai riskler de bulunmaktadır. Bunlar :
CMR Konvansiyonu farklı taşıma şekillerini de hükme bağlamıştır. Nakliyecinin genel idaresinin yanı sıra CMR, RO-RO ya da kombine taşımacılık (Madde 2), banliyö taşımacılığı (Madde 3) ve birbirini izleyen taşımalara (Madde 34-40) yönelik özel düzenlemeleri de içermektedir.
Malları taşıyan aracın güzergahın bir bölümünde demiryolu, denizyolu ya da iç su yolları (veya havayolu) üzerinden yük taşınması ve malların karayolu yük taşıma aracından boşaltılmamış olması halinde, CMR Konvansiyonu yine tüm taşıma için geçerli olmaktadır. Ancak araç başka bir taşıma şekli ile taşınmaktayken, sadece bu diğer taşıma şeklinden kaynaklanabilecek bir durumdan dolayı malların kaybedilmesi, zarar görmesi ya da gecikmesi halinde, kara nakliyecisinin sorumluluğu diğer taşıma şekli için geçerli olan zorunlu ulusal ya da uluslararası kanun tarafından belirlenecektir. Bu tür bir zorunlu kanun bulunmamakta ise, CMR şartları geçerli olmaya devam edecektir.
Farklı nakliyeciler tarafından gerçekleştirilen birbirini müteakip taşımalar, karayoluyla gerçekleştiriliyor olmaları fark etmeksizin, tamamının tek bir nakliye sözleşmesi kapsamında olması halinde taşıma CMR kapsamında değerlendirilmektedir. Bu durumda, zarar, kayıp ya da gecikmeden ilk nakliyeci, son nakliyeci ve zararın kendi taşıması esnasında meydana geldiği esas nakliyeci sorumlu tutulabilmektedir.
CMR karayoluyla “araçlar” içerisinde yapılan taşımalar için geçerlidir. Bu “araçlar” motorlu taşıtlar, mafsallı araçlar, römorklar ve yarı-römorklar olup; konteynerler bunlara dahil değildir.
Bir ISO konteyneri bir araçtan değil “mallardan” oluşmaktadır ve CMR konteynerlerin bir ülkeden diğerine taşınması sırasında her zaman geçerli olmamaktadır. Eğer konteyner transit taşıma boyunca “tekerlekler” üzerinde kalmakta ise, CMR geçerli olacaktır. Ancak konteyner bir liman ya da demiryolu terminalinde indirilerek demiryolu ya da denizyoluyla ayrı olarak taşınırsa, bu durumda, taşımanın CMR ile bağlantıyı kesecektir. Ancak dikkat edilmesi gereken husus CMR’ın hukuken geçerli olmadığı hallerde bile, taraflar bu konvansiyonun koşullarını sözleşme yoluyla uygulama konusunda anlaşmaya varabilirler. Nitekim bu yöntem bazı nakliyeciler tarafından uygulanmaktadır.
Bir uluslararası karayolu taşımacılığı konvansiyonu olan CMR’a dayanılarak yurtiçi taşımacılık yapılamamaktadır. Yani CMR hükümlerinin uygulanması için taşımanın uluslararası olması şarttır. Taşıma konusu eşya, mal olmalıdır. Alacak ve borç ilişki doğurmalıdır. Bu nedenle, CMR hukuki şartlar altında hazırlanmalı ve taşıma sözleşmesi iki tarafın da haklarını korumalıdır. CMR hiçbir şekilde malın aidiyetliği ile ilgili hüküm içeremez ve bu yönde hak iddia edilemez.
Günümüzde küresel ticaretin artması ve refah düzeyinin yükselmesinde, TIR Konvansiyonu, Ortak Transit Konvansiyonu kadar CMR Konvansiyonu da önemli bir işlev üstlenmiş; bu sayede uluslararası karayolu taşımacılığında gönderici-taşıyıcı-alıcı güven ilişkisi kolaylıkla sağlanır olmuştur.
KAYNAKÇA
SORU VE CEVAPLAR
Soru 1. CMR nedir?
Cevap: CMR Konvansiyonu uluslararası karayoluyla mal taşınmasında hakları ve yükümlülükleri belirleyen Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın yönetim ve gözetiminde uygulaması sağlanan çok uluslu bir anlaşmadır.
Soru 2. CMR Konvansiyonu bir malın uluslararası taşınması esnasında göreceği zarar, ziyan, kayıp ve gecikmelerden kimlerin sorumluluğunu belirlemektedir?
Cevap: CMR Konvansiyonu uluslararası karayolu taşımacılığı ile gönderilen malın gönderici, taşıyıcı ve alıcısının sorumluluklarını belirlemektedir.
Soru 3. CMR Konvansiyonuna göre, yükün kısmen veya tamamen kaybından dolayı kaynaklanan tazminat hangi para birimi üzerinden hesaplanır?
Cevap: CMR Konvansiyonuna göre, yükün kısmen veya tamamen kaybından dolayı kaynaklanan tazminat SDR (IMF’in sanal para birimi) üzerinden hesaplanmaktadır.
Soru 4. CMR’ ye göre alıcı (gönderilen) taşınan malı teslim aldıktan sonra hasarın açıkça görülmediği hallerde hasara ait durumu teslimden itibaren kaç gün içinde taşıyıcıya bildirmek zorundadır?
Cevap: Alıcı hasarı yükün tesliminden itibaren 7 gün içinde taşıyıcıya bildirmek zorundadır.
Soru 5. CMR Konvansiyonuna göre, yükün istiflenmesinden kaynaklanan sorunlar nakliyeciyi sorumluluktan kurtarır mı?
Cevap: Hayır, kurtarmaz. Yükün istiflenmesi nakliyecinin sorumluluğunda olduğundan, nakliyeci istiflenmeden kaynaklanan zararları karşılamakla yükümlüdür.